Amerika’nın Bab-ül Mendeb boğazında askeri üs kurmasına Yemen’den tepki

Yemen temsilciler meclisi, Yemen’e ait “Miyon” adasında Amerika’nın askeri üs kurması hakkında uyarıda bulunarak, Yemen’in güney batısında Bab-ül Mendeb boğazında Miyon adasında Amerika askeri kurulması için Amerika- Mısır- BAE arasında varılan anlaşmanın uluslararası yasalara aykırı olduğunu belirtti.

Yahya Ali el-Rai başkanlığında bulunan Yemen temsilciler meclisi yayınladığı bildiride Bab-ül Mendeb boğazı yakınında bulunan “Miyon” adasının Yemen’e ait olduğunu, bu adanın ise Yemen’in güney batısında Taiz ilinde bulunduğunu belirtti. Bu arada daha önce Çin dışişleri bakanlığı sözcüsü Ceng Şuang yaptığı açıklamada, Bab-ül Mendeb boğazında Miyon adasında askeri üs kurma konusunda Amerika- Mısır- BAE arasında varılan anlaşmayı kınamıştı. Aslında Amerika Miyon adasında kendine bir üs kurmakla bölgedeki huzursuzluklar ve istikrarsızlığı pekiştirmeyi, dünya ve bölge barışı ve güvenliğini daha da tehlikeye sokacak üstelik Bab-ül Mendeb boğazında uluslararası gemicilik faaliyetleri de Amerika askeri harekatlarının yoğunlaşması sayesinde sekteye uğrayabilir.

Bilindiği üzere stratejik Bab-ül Mendeb boğazı, Yemen, Cibuti ve Eritre arasında bulunuyor. Dünyada büyük stratejik öneme sahip olan Bab-ül Mendeb boğazı, Kızıl deniz ve Akdeniz’i birbirine bağlarken, Asya’nın güney batısını da Afrika’nın doğusu ve Avrupa’ya bağlıyor.

Yemen’in, Kızıl denizi Hint okyanusuna bağlayan Bab-ül Mendeb’e nazir olması, Yemen’e özel stratejik konum kazandırmıştır. Bu konu Yemen’e sulta kurmanın, her zaman süper güçlerin yanısıra bölge güçleri ve siyonist rejim gibi sultacı yönetimlerin gündeminde olmasına sebep olmuştur. Bab-ül Mendeb boğazı Siyonist rejim için hem güvenlik açısından, hem Afrika boynuzunda Amerika üslerin güvenliğini sağlama ve hem Arabistan petrol tankerlerinin güvenli geçişi açısında önem arz eriyor, bu yüzden bu ortak çıkarların sağlanmasında önemli rolü vardır.
Ekonomi ile ilgili verilen istatistikler, dünyada üretilen petrolün yaklaşık %5 ila %6 oranında yani başka bir ifade ile günlük yaklaşık 4 milyon ton petrolün Bab-ül Mendeb boğazından Suveyş kanalına doğru geçtiğini, orada da dünyanın diğer bölgelerine aktarıldığını gösteriyor.

Arabistan için bab-ül Mendeb boğazı önemi ise, Arabistan ticaretinin nerdeyse tümünün buradan gerçekleştiğini söylemek yeterlidir. Bu yüzden bir çok uzmana göre Suudi Arabistan’in Yemen’de Ensarullah’ın iktidara gelmesinden endişesi, bu boğazın kontrolünün Ensarullah’a geçmesindendir. Nitekim Yemenli siyasi meseleler uzmanı Ganem eş-Şukur yaptığı açıklamada, “Son zamanlarda Yemen’in güneyinde meydana gelen çatışmalar ve Amerikan askerlerinin sayısının bu bölgede artması, stratejik öneme sahip Bab’ül Mendep boğazına hâkimiyet sağlamak amacı taşımaktadır.”dedi.

Bu arada BAE, Riyad’ın elebaşlığında Yemen’e karşı ittifaka katılarak, Yemen’e saldırı ve savaşa ortak olarak, Aden körfezinde “Miyon “ ve “Sukutra” adaları kontrol altına almak peşinde. Bu çerçevede BAE, Yemen’in müstafi ve firari cumhurbaşkanı Abdrabe Masur Hadi ile vardığı anlaşma uyarınca bu adalar 99 yıllığına Abu-Dabi’ye kiraya verilmiştir. Fakat bu anlaşma Yemen halkının çıkarlarına karşı olması nedeni ile kabul edilmiyor.

İşte bu şartlarda Amerika da Yemen’deki müdahalelerini daha açık bir şekilde gerçekleştirerek, Bab-ül Mendeb yakınlarında bir üs kurmakla bölge ve Yemen’deki sultacı emelleri ve komplolarına yeni boyutlar kazandırmaya çalışıyor. Amerika’nın bir ülke topraklarında, izinsiz askeri üs kurması, Washington’un uluslararası boyuttaki başıboş eylemleri ve ülkelerin milli egemenliğini çiğnemesinin bariz örnekleridir. Tabi ki bu konu Amerika’ya karşı itirazların yoğunlaşmasına sebep oluyor. Amerika’nın Bab-ül Mendeb yakınlarında “Miyon” adasında askeri üs kurma kararına karşı Yemen ve Çin’den gelen itiraz ise bu bağlamda değerlendirmek gerekir.