Yemen’den Suud rejiminin savaş çığırtkanlığına sert tepki

Suud rejiminin Yemen krizinin siyasi ve barışçıl yollardan çözümlenmesine yönelik engelleyici girişimleri ve buna paralel olarak Yemen milletine karşı cinayetlerinin şiddetlenmesi, mazlum Yemen milletinin kesin tepkisine yol açtığı gözleniyor.

Suud rejiminin Yemin krizini çözmek üzere yürütülen müzakerelerin yolundaki sabotajlarının en yenisi yüzünden Cenevre müzakereleri bir kez daha Suud rejiminin engellemeleri yüzünden ertelendi.

Aslında Yemen krizinin çözümü için yürütülen müzakerelerin ertelenmesinin en önemli sebebi, Suud rejiminin bu müzakerelere yönelik sabotajlarıdır. Zira Yemen’in Ensarullah hareketi siyasi yüksek konseyi bu hareketi temsil eden heyetin Cenevre müzakerelerine katılacağını açıklamasına karşın, Suud rejiminin başını çektiği Yemen karşıtı ittifak, Ensarullah heyetini Sana havaalanından alıp Cenevre’ye götürecek olan uçağa, Sana havaalanından uçuşuna izin vermedi.

Suud rejimi bundan önce de Cenevre’de düzenlenmesi kararlaştırılan bir başka müzakerelerin sırasında da bu taktiğe başvurmuştu. Suud rejimi ve müttefiklerinin bu hareketi, Riyad rejimi ve başını çektiği ittifakın son aylarda Yemen’de özellikle kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere sivillere yönelik saldırılarını arttırarak bu ülkede kan akıtmayı şiddetlendirdikleri bir sırada gündeme geliyor.

Ancak Suud rejimi ve müttefiklerinin bu cinayetlerine tepki gösteren Yemen ordusu ve halk güçlerine bağlı füze birliği iki adet Bedir-1 balistik füzeleri ile Arabistan’ın Cizan havaalanını hedef aldığını açıkladı.

Yemen ordusu ve halk güçlerine bağlı füze birliği bundan bir kaç gün önce de Suud rejiminin petrol milli firması Aramco’nun rafinerisini ve Cizan petro kimya fabrikasını dört adet Bedir-1 balistik füzeleri ile vurduğunu açıklamıştı.

Son günlerde Yemen ordusu ve halk güçlerine bağlı füze birliği Suud rejimi ve müttefiklerinin mazlum ve savunmasız Yemen milletine yönelik cinayetlerine tepki olarak hemen hemen her gün Arabistan topraklarının derinliklerini kendi imalatı olan balistik füzeleri ile hedef alıyor ve böylece Suud rejimi ve müttefiklerinin Yemen topraklarında işledikleri cinayetlere karşılık veriyor.

Gerçekte Yemen ordusu ve halk güçlerine bağlı Yemenli uzmanlar bu ülkenin iç imkanları ile tasarımını ve üretimini gerçekleştirdikleri çeşitli menzillerde füzeleri ile Suud rejiminin askeri noktalarını ve bazı stratejik hedeflerini hatta başkent Riyad yakınlarında bulunan hassas tesisleri hedef alıyor. Yemen ordusu ve halk güçlerinin bu yeni stratejileri askeri ve hatta siyasi sahalarda dengelerin Yemen’in lehine değişmesine vesile olduğu ve Suud rejimi ve müttefiklerinin şom hedeflerine ulaşmalarını engellediği anlaşılıyor.

Gerçekte bugün Suud rejimi mazlum Yemen milletine dayattığı haksız savaşta hem askeri, hem siyasi ve hem ahlakı açılardan hezimete uğramış bulunuyor. Bu yüzden Riyad saraylarından, Yemen’de uğradıkları hezimetleri şaşkınlıkla izleyen Suud hanedanının elebaşıları, hamileri ve işbirlikçileri, bu hezimetlerini örtbas etmek için Yemen’de mazlum sivillere, kadınlara, çocuklara ve yaşlı insanlara saldırıp katliam ederek örtbas etmeye ve Yemen’e dayattıkları kuşatmayı da ağırlaştırarak Yemen milletine daha da çileli şartları dayatmaya çalışıyorlar.

Kuşkusuz bu cinayetler başta BM olmak üzere uluslararası kurum ve kuruluşların Suud rejiminin mazlum Yemen milletine karşı cinayetlerini durdurmak için acil tepki vermelerini daha da zaruri hale getirmiş bulunuyor.

Ancak ne var ki BM’nin Arabistan’ın Yemen krizinin siyasi sürecinde koyduğu engeller ve yaptığı sabotajlara karşı pasif tutumu Suud hanedanını bu cinayetlerini sürdürmekte daha da küstahlaştırdığı gözleniyor.

Yemen inkılabı yüksek konseyi Başkanı Muhammed Ali Husi, Suud ittifakının Yemen topraklarına saldırılarını kınadığı açıklamasında şöyle diyor: BM ve diğer uluslararası kurum ve kuruluşlar Arabistan’ın Yemen’de işlediği cinayetlere karşı pasif tutumları yüzünden geriye kalan birazcık haysiyetlerini de kaybettiler.

Ancak bu savaşta dikkat çeken nokta şu ki, Yemen milletinin direnişi, Suud rejimi ve müttefiklerinin tecavüzünü bu savaşı daha da yıpratıcı hale getirmek ve saldırgan tarafın güç kaybına yol açmaktan başka bir getirisi olmadığını gösteriyor. Bu sonuç ise Yemen savaşında dengelerin Yemen milletinin lehine değiştiğini ve Suud ittifakının her türlü tecavüzüne kesin bir şekilde karşılık vereceklerini ortaya koyuyor.