Adil El-Cübeyr: İran ile başa çıkmak için küresel çaba gereklidir
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cübeyr, Fox News’e verdiği röportajda; bir liste halinde Suudilerin İran’a yönelik asılsız suçlamalarını tekrar etti ve İran’ın saldırgan tutumu diye nitelendirdiği davranışların durdurulması için küresel bir çabanın gösterilmesini istedi.
Fox News sunucusu röportajın başında, Yemen ordusu ve halk güçlerinin 14 Eylül’de Suudi Arabistan’ın Aramco şirketinin Beykik ve Haris’teki petrol tesislerine düzenlediği saldırıya değindi ve şu soruyu sordu: ‘Bu saldırıyla ilgili daha fazla senet ve belgeyi aleni olarak yayınlayacak mısınız?
Adil el-Cübeyr şunları söyledi: ‘Evet, tek hedefimiz bu. Saldırıda kullanılan ekipmanın İran yapımı olduğunu biliyoruz ve saldırının, Suudi Arabistan’ın kuzeyinden de güneyinden de olmadığını biliyoruz. Saldırıda kullanılan Kuruz füzeleri, Yemen’den fırlatılabilecek kadar yüksek menzilli değildir. Bu füzelerin menşei nedeniyle, İran’ı saldırıdan sorumlu tutuyoruz ve şimdi bu füzelerin nereden ateş edildiğini araştırıyoruz.
İran’ın son 40 yılı, özellikle ülkeme karşı bir saldırganlık tarihi oldu. Onlar büyük elçiliklerimize saldırdılar, Hac merasimini bozmaya çalıştılar, birkaç ülkede diplomatlarımızı öldürdüler, Suudi Arabistan’da terörist hücreler oluşturmaya çalıştılar, 1996 yılında el-Hober kulelerini havaya uçurdular ve bu liste böyle devam ediyor.’
El-Cübeyr, Amerika Başkanı’nın İran’a karşı tutumunu destekleyerek şu iddialarda bulundu: ‘İran’ın saldırgan davranışlarıyla başa çıkmak için uzun zamandır dünya çapında bir çaba gösterilmesini istiyoruz. İran bir devrim mi yoksa ulus devlet mi olduğuna karar vermelidir. Eğer bir devrimse, o zaman mantıksızdır ve sizin onunla işiniz olmaz, ama eğer bir ulus devletiyse, uluslararası hukuka ve düzene bağlı kalmalı, egemenlik ilkelerine ve diğer ülkelerin içişlerine karışmama hakkına saygı göstermelidir ve Hizbullah ve Husiler gibi terörist gruplara balistik füzeler veremez ve teröristlere maddi ve silah desteği sağlayamaz. Bunlar İran’ın yanlış davranışlarıdır ve sona ermesi gerekiyor.’
Fox News sunucusunun İran’ın davranışlarında değişimin nasıl görebileceği sorusu üzerine Adil el-Cübeyr, Suudilerin İran’a karşı asılsız suçlamalarını tekrarlayıp, Avrupa ülkeleri olmak üzere çeşitli ülkelerin İran karşısındaki tutumunu şiddetle eleştirerek şu iddialarda bulundu: ‘İran’ın gönlünü alma ve bu ülkeyi alttan alma politikası sonlandığı zaman İran’ın davranışları değişebilir. Alttan alma politikası sadece İran’ın saldırgan tutumunu alevlendiriyor. İran’la ticaret yapmak için Swift sistemi ile paralel bir sistemden bahsettiklerinde bu alttan alma politikası oluyor, İran’a finansal bir kredi teklifinde bulunmaktan bahsettiklerinde, bu da bir rahatlamadır ve İranlıların çoğunu daha da cesaretlendirmektedir, İran’la konuşup, bu konuşmalar pratikte uygulanmadığında, insanlar İran’la ekonomik ilişkiler ararken, İran insanları öldürüyor ve uluslararası düzeni bozuyorsa, bunlar da alttan alma oluyor. İlk adım, alttan alma politikasının sonlandırılmasıdır ve İran’a, eğer dünyada iyi bir konuma sahip bir ülke olmak istiyorlarsa, kendilerini uluslararası hukuka ve normlara uygun bir ülke haline getirmek zorunda oldukları ve yıkım, katliam ve şiddetle meşgul ülkelerle ilişkide bulunamayacakları açıkça belirtilmelidir.’
Fox News sunucusu şu soruyu yöneltti: ‘Onların (İran’ın) nefretini, zihniyetini, felsefesini ve davranışlarını değiştirmek mümkün müdür ya da bu imkânsız mıdır?
Suudi Dışişleri Bakanı şu ifadelerde bulundu: ‘İran anayasası devrimi şart koşuyor, İranlılar diğer ülkelerin egemenliğine inanmıyor, Şii mezhebinin tüm üyelerinin İran’a ait olduğuna inanıyorlar. Bu, her Katolik’in İtalya’ya ait olduğunu söylemek gibi aptalcadır. Öyleyse, sizce Brezilya, Almanya, Fransa veya başkaları ne olacak? Hiçbir yerde böyle bir tutum yok. İran’ın davranışı durdurulmalıdır. Maalesef İran’da, İran’ın bölgeye hâkim olması, devrimin ihraç edilmesi ve Pers İmparatorluğunun yeniden ihya edilmesi gerektiğini düşünen kişiler var.’