Amerika’da Baş Döndürücü Bütçe Açığı

Amerika kongresi bütçe bürosu son raporunda Federal hükümetin 2021 mali yılının ilk beş ayındaki bütçe açığının 1 trilyon doları aştığını bildirdi. Bu büro açıklamasında şu ifadelere de yer verdi:” Federal bütçenin, açığı, Şubat ayına kadar 1 trilyon 48 milyar dolara ulaşmıştır. Geçen yılın benzer süresine göre açık 423 milyar dolar artmıştır. ”

Masrafların gelirleri hızlı bir şekilde sollaması İkinci Dünya Savaşının ardından Amerika federal hükümetinde en büyük bütçe açığının yaşanmasına yol açmıştır. Yayımlanan istatistiklere göre mevcut mali yıl içerisinde Federal hükümetin masrafları geçen yıla göre yüzde 25 artmış ancak gelirler sadece yüzde 5 kadar artmıştır. 30 Eylül’de biten 2020 mali yılında Federal bütçe açığı 3 trilyon dolarlık rekor kaydetti. Bu rakam ise eski rekorun iki katı idi. Ancak mevcut mali yılın sonuna dek bütçe açığının yeni bir rekor kırarak 4 trilyon dolara ulaşması tahmin edilmektedir.

Perşembe günü, 1.9 trilyon dolarlık koronavirüs destek paketinin onaylanmasının ardından, bu tasarının Amerika başkanı Joe Biden tarafından onaylanması planlanmaktadır. Amerika’da ekonominin canlandırılması için piyasalara aşılanan bu para, devletin mali kaynaklarına çok ağır mali baskılar yükleyecektir. Trump döneminden itibaren ekonominin tekrar canlanması ve hareketlenmesi için onaylanan ve uygulanan destek paketlerini de hesaba katarak toplam 6 trilyon doların piyasaya aşılandığı ancak hala Amerika ekonomisinin aydın bir vizyona sahip duruma gelmediği görülmektedir.

Ekonomik uzman Tom Longo son dönemde Sputnik haber ajansında verdiği demeçte şöyle bir açıklamada bulundu:” Amerika ekonomisi çok kötü durumdadır. Ekonominin kapatılması sırf yeni ortaya çıkan krizin şiddetlenmesine yol açtı ve durumu daha da kötüleştirdi. Amerika’nın bu seneki bütçe açığı 4 trilyon dolar yani Yurt içi Gayri Safi Hasılanın yüzde 25’inden bile fazlasına tekabül edecek ve İkinci Dünya Savaşından görülmeyen bir seviyeye gelecektir. ”

Tabii bu sadece Washington D. C.’de bulunan Federal Hükümetin sorunu değil. Amerika’nın 50 eyaletinin tümü bel bükücü bütçe açığı baskıları ile karşı karşıyadır.

Federal ve eyalet hükümetlerinin de bu mali krizin üstesinden gelmesi için vergiler dahil gelir kaynaklarını artırma ümidi çok azdır.

Beyaz Saray ve Kongre’deki Demokratlar, zengin ve büyük şirketlere yönelik vergilerin artırılmasından yana olsalar da, bütçe açığı o kadar büyük ki, sıradan vergi artışlarıyla telafi edilemiyor. Aynı zamanda bütçe açığını azaltmak için vergi artışına başvurmak Demokratlar için ciddi sosyo-politik sonuçlar doğuracak ve bu da 2022 ve 2024 seçimlerinde yenilgiye yol açabilecektir. ABD ekonomisinin tarihinin en kötü durgunluklarından birinin yaşandığı sırada vergilerin yükseltilmesi, üretim üzerindeki baskının iki katına çıkmasına ve ülkede işsizliğin yeniden artmasına neden olabilir.

Bu nedenle, Federal hükümet ve eyalet yönetimlerinin bütçe açığını kapatmasının tek yolu, iç ve dış kredi kuruluşlarından mümkün olduğunca çok borç almaktır ki bu da mevcut devasa borçları artıracaktır. Federal hükümet, artan iç ve dış borçlanmanın yanı sıra, desteksiz banknotlar basarak bazı mali ihtiyaçlarını karşılamaya çalışacak. Bu da enflasyona yol açacak bir eylem. Ancak dolar dünyanın ana para birimi olduğu için, bu enflasyon sonunda Amerikan vatandaşlarına ulaşmayacak ve diğer ülke vatandaşlarını hedef alacaktır.