Irak halkının Türkiye tarafından toprak bütünlüklerinin ihlaline tepkisi
Irak halkı Bağdat’taki Türkiye büyükelçiliği ve konsoloslukları önünde toplanarak bu ülkenin Irak’ı işgalini kınadı.
Türkiye, geçen günlerden itibaren Irak Kürdistanı’nda “Pençe-Kilit” adlı bir operasyon başlatarak bölgenin bazı yerlerine saldırı düzenledi.
Türkiye terörist olarak tanıdığı PKK’ye karşı mücadeleyi, bu saldılar için gerekçe gösteriyor, bu bahane Irak egemenliğini defalarca ihlal etme ortamını hazırlıyor. Ankara yetkilileri, Kürdistan İşçi Partisi PKK’ye bağlı militanların kuzey Irak’ta üslendiğini ve burayı Türkiye’ye saldırmak için kullandıklarını söylüyorlar. Bu bağlamda Türkiye, özellikle son 3 yılda Kuzey Irak’ta sözde “Pençe Kaplan” ve “Pençe Kartal” olarak adlandırılan kara ve hava saldırıları gerçekleştirdi.
Türkiye, Irak’ın kuzeyinde Kürdistan Bölgesi’ne yönelik yeni saldırı operasyonlarını, önleyici operasyon olarak nitelendirdi. Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar, Irak topraklarındaki yeni operasyonun amacının geniş çaplı bir operasyona hazırlanan Kürt militanlardan elde edilen bilgilere dayanarak “terör saldırılarını önlemek” olduğunu söyledi. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da ülkenin sınırlarının güvenliğini sağlama niyetinde olduğunu garantilediğini söyledi.
Bir diğer konu da, Türkiye Savunma Bakanlığı’nın, Kuzey Irak’taki askeri operasyonlarının Ankara’da “dostlar ve müttefiklerin koordinasyonu” ile gerçekleştirildiğini açıklamasıdır. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta Irak Kürdistan Bölgesi Başbakanı Masrur Barzani ile bir araya geldi. Dolayısıyla Türk hükümeti bu saldırıları Erbil yerel yönetimi ile koordineli olarak gerçekleştirmiş görünüyor.
Bu, Türkiye’nin Irak egemenliğini iki kez ihlal ettiğini gösteriyor. Bir yandan Irak toprak bütünlüğüne saldırırken, diğer yandan Irak egemenliğini ihlal etmek için Kürdistan yerel yönetimiyle koordinasyon sağlayarak harekete geçmiştir, hal bu ki Kürdistan bölgesi Irak coğrafyasının bir parçası olmakla birlikte bu ülkenin de merkezi bir hükümeti var.
Bu yüzden, Irak Cumhurbaşkanı Berhem Saleh’in ofisi ,Türkiye saldırısını kınayarak, açıkça “Türk ordusunun Irak topraklarına tekrarlanan saldırıları, Bağdat’ın egemenliğinin ciddi bir ihlali ve uluslararası yasa ve yönetmeliklerin açıkça çiğnemesidir ve komşuluk ilişkilerine aykırıdır.” dedi. Irak halkı da Bağdat’taki Türk büyükelçiliği ve konsolosluğu önünde protesto gösterileri yaparak Türkiye aleyhinde sloganlar atarak, Türkiye’nin Irak müdahalesine ve işgaline son verilmesi çağrısında bulundu.
Önemli olan nokta, Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi’ndeki Demokrat Parti ile Yurtseverler Birliği arasındaki ihtilaflar ve Erbil ile Bağdat arasındaki görüş ayrılıklarını kullanmasıdır. Kürdistan Bölgesi’nde partiler arasında, özellikle de Kürtlerden olması gereken yeni Irak cumhurbaşkanının seçilmesi konusundaki ihtilaflar ortaya çıkarak artıyor. Irak Federal Mahkemesi’nin Erbil aleyhine karar vermesinin ardından Erbil ile Bağdat arasındaki anlaşmazlıklar da şiddetlendi.
Irak federal mahkemesi 15 Şubat’ta Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin IKBY’nin bağımsız olarak petrol ihraç ettiğine karar verdi. Böylece Kürdistan Parlamentosu tarafından kabul edilen Petrol ve Gaz Yasası ve dolayısıyla bölgenin Petrol Faaliyetlerinin yasadışı olduğunu ilan ederek, tüm petrol ve gaz sözleşmelerinin merkezi hükümet tarafından düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.
Aslında Türkiye’nin tutumları ve Irak’ın egemenliğini defalarca ihlal etmesi, özellikle Ankara yetkililerin Irak Kürdistanı’ndaki yerel yetkililerle yaptığı görüşmeler, Türkiye’nin Irak’taki ihtilafları ve siyasi çıkmazları kendi yararına gördüğünü ve bu durumu kullandığını gösteriyor./