Kanada’da yeni toplu mezarların bulunması

  • 31 Ocak 2023
  • 163 kez görüntülendi.
Kanada’da yeni toplu mezarların bulunması

Son aylarda ve son dönemde yüzlerce çocuk cesedinin toplu mezarlarda bulunması Kanada’da yerlilerin katliam edilmesi ve ırkçılık meselelerini bir kez daha gündeme taşıdı.

Öyle ki Kanada dışında bile birçok sivil toplum aktivisti, siyasi makam ve kamuoyu temsilcisi tepki göstermek zorunda kaldı.

Buna rağmen bu ülkede hala yeni toplu mezarların bulunması büyük soru işaretlerine de yol açtı. Bu doğrultuda  yerli bir kabile bir kez daha  en az 66 toplu mezarın ülke genelinde bulunduğunu duyurdu.  William Lake Yerli Kabilesi, Kanada’nın Britanya Kolumbiyası’ndaki William Lake bölgesinden yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta bulunan St. Joseph yatılı okulundan yeni araştırma sonuçları yayınladı. Bu kabilenin reisi Willie Sellers, bu yeni mezarların keşfi hakkında şunları söyledi: “Rahatsız edici, ancak aynı zamanda gerçeği bulmak ve bu okulun tarihini, mirasını ve hasarın boyutunu bir araya getirmekle meşgulüz.”

Toplu mezarların bulunması aylardır Kanada için ciddi bir kriz haline geldi. Bu mezarların bulunması, Kanada Katolik Kilisesi’nin, bu ülke hükümetinin desteği ve işbirliğiyle, yerli çocukları on yıllar boyunca zorla ailelerinden ayırdığını ve eğitim bahanesiyle yatılı okullara gönderdiğini gösteriyor. Ama aslında bu ırkçı çalışmanın amacı yerli çocukları ailelerinden ayırmak ve onları beyaz Kanada toplumu içinde yavaş yavaş eritmek ve asimilasyona uğratmaktı. Bu çocuklar ağırlıklı olarak gündüz ve gece merkezlerinde istismara, tecavüze ve yetersiz beslenmeye maruz kalmış, bu nedenle pek çoğu ağır koşullara dayanamayarak ölmüştür.  Birçoğu da çeşitli nedenlerle öldürülmüş ve ölüme terkedilmişlerdir.  Bu, ne hükümetin ne de okulların ölen ve ölüme terk edilen öğrencilerin isimlerini kaydetmediği ve çocuklarının ölümü hakkında ailelerini bilgilendirmediği bir ortamda gerçekleşti. Ölen veya öldürülen bu çocukların çoğu işaretsiz mezarlara gömüldü; on yıllar sonra ortaya çıkarılan mezarlar bu suçu ortaya çıkarmıştır.

Arama grubunun başkanı Sheldon Poitras, “Şu ana kadar bulunan kesin mezar sayısı yok, çünkü her alanda mutlaka insan kalıntıları bulunmuyor” dedi. Poitras ve ekibi ayrıca 125 yıl öncesine ait bir çocuğun çene kemiği parçasını da keşfettiler ve bu da bölgede işaretsiz bir toplu mezarın var olduğunu kanıtladı.Yayınlanan raporlara göre, Kanada’nın yerli topluluklarından 150 binden fazla çocuk bu suçun ve cinayetin kurbanı oldu; Öyle ki, Gerçekleri Arama ve Uzlaşma Komitesi kısa bir süre önce bunu bir kültürel soykırım olarak adlandırdı ve ondan sonra Kanadalı yetkililer bu trajedileri kabul ederek bu durumu özür dileyerek unutmaya çalıştılar.

Kanada’nın yerli topluluklarından birinin başkanı Willie Sellers, “Yerli çocukların hikayeleri hükümetler, kilise ve polis tarafından “kasıtlı olarak” gizleniyor” dedi. Bu durum özellikle son yıllarda Kanada hükümeti hayırsever ve insan haklarına saygılı bir imaj sunarak uluslararası arenadaki konumunu güçlendirmeye çalışırken hatta diğer ülkeleri özgürlük ve insan haklarına saygı göstermemekle eleştirirken gerçekleşiyor.  Ama tarihsel gerçeklik gösteriyor ki, bu ülke yüzyıllardır insan haklarını tanımamakla kalmayıp, öyle bir insanlık suçu işlemiş ki, dünya Katoliklerinin lideri Papa Francis bunu “soykırım” olarak nitelendirmiştir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.