HABİS-İ SÜFYANIN HEZEYANI

   Ön hazırlığı daha önceki yıllara dayanan; Esad’la dostluk kurup onu kendisinin İslami bir lider olduğuna Osmanlının yeniden tezahürü olup Müslümanların hamisi olacağı izlenimleri vererek kendine inandıran Habisi Süfyani bu yolla bir çok sapık ve sapkını Suriye’ye göndermiş ve oraya yerleşmelerini sağlamıştır. Yapacakları yıkımın altyapısı tamamlanınca da Suriye Hükümetine ve halkına karşı amansız bir mücadeleye girmiş; mamur olan bir ülkeyi harabeye çevirmiştir.

Bu sinsi savaşın en baş ve en alçak hamisi, lideri, önderi kendisiyken; elindeki satılık medya kalemşörleriyle masumane pozlar çizmiş, bir taraftan mazlum Suriye halkının kanını içerken, medya önünde de onlar için ağlama numaraları yaparak halkların gönüllerini kazanıp; daha ileriki safhada da Suriye’ye direkt müdahalenin ön hazırlığını oluşturmaya çalışmıştır.

Bu bağlamda kendisine en büyük yardımı; parayla, olmayan şanlarını, şereflerini, namuslarını satın aldığı medya kuruluşları ve kendilerine İslam-i cemaat, dernek ve stk isimleri verdikleri guruplar görülmektedir.

Bu Zevat-ı Habiseler gerek televizyonlardan, gerek gazetelerden gerekse de yaptıkları toplantı ve paneller vasıtasıyla sürekli halka Suriye Hükümetinin halkına karşı baskı ve zulüm işlediğini; halklarını katliam ettiğini söyleyip; şerefli halkımızı galayana getirip, Suriye aleyhinde yürüyüşler ve gösteriler yaptırıp; iki Müslüman halkı biri birine düşman etmeye çalışmışlardır.

Bunun en bariz örneği Reyhanlı olayıdır. Reyhanlı’da bombaların patlatıldığı, kendi açıkladıkları ‘elli’ küsür; aslında ise ‘iki yüz’ün üzerinde” ki görgü tanıklarının ifadeleri doğrultusunda” masum insanımızın katledildiği, bombaların kimler tarafından nasıl getirilip, nasıl koyulduğunu bulamayacak kadar “küçük” ama ne hikmetse olaydan çok kısa bir süre içerisinde “ failleri” bulacak kadar “büyük” bir devlet olduklarını göstermiş; olayı planlayan ve gerçekleştirenlerin Esad’ın adamları olduğunu hemen bulmuşlardır. Ama ne hikmetse olayın olduğu saatlerde ilçede bulunan yetmiş küsür Mobese kameralarının hiç birinin niçin çalışmadığı açıklanamamış; ve bunu da hiçbir gazeteci(!) sormamış, soramamıştır. Çünkü işin faili Habis-i Süfyani Rejiminin kendisi olup; sınır bölgesine en yakın olan halkları büyük acılar yaşatmak suretiyle Suriye aleyhine döndürmek istemiştir. Fakat kahraman ve mazlum Reyhanlı halkı “Katil Habis!, Katil Rejim!” sloganları atarak yürümüş ve bu olayın failinin kim olduğunu tüm ülkeye duyurmuştur.

Bir diğer taraftan da Müslüman görünümlü olup, İslam’la uzaktan yakından alakaları bulunmayan; kendi gölgelerinden bile korkacak kadar alçak olan sözde “Cemaat Önderleri(!), Kanaat Önderleri(!)” halkımıza yönelik yaptıkları konuşmalarda Suriye’de Sahabe’lerin savaştığını, Cennet kapılarının sonuna kadar açık olduğunu ve gençlerimizin oraya gidip savaşmaları gerektiğini söyleyip; halkları Suriye aleyhinde yönlendirmeye çalışmaktalar. Ama nedense ne kendileri nede evlatları; ne Cennete gitmek istemekte, nede Sahabe’lerle birlikte savaş yapmak istemekteler.

Daha bunun gibi binlerce hile ve oyunla halkımızı Suriye aleyhine döndüremeyen Habis-i Süfyani; “Türkiye’nin güneyinde, Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt(!) devleti kurulmak isteniyor, buna müsaade etmeyiz” deyip gönüllü bir Suriye düşmanlığına dönüştüremediği halkımızın çocuklarını, Mecburi Askerlik vasıtasıyla Oraya sokup; halkları katlettirmeye çalışmaktadır.

Sanki İŞİD belasını ortaya çıkarıp oraya getiren;  eğitip, donatıp, saldırtan kendisi değilmiş; PYD denen Kürt isimli Siyonist görünümlü ve Siyonist güdümlü hareketin alanını açan; lideri Salih Müslim denen alçakla görüşen, o bölgenin mazlum halkını İŞİD’e katlettirip daha sonra oraları PYD’e bırakan kendileri değilmiş gibi davranarak halkımızın Milli duygularını zirveye çıkarıp, Suriye’ye müdahaleye hazır hale getirmeye çalışmaktalar.

Ama bu kahraman halk ve bu kahraman halkın evlatları bu Habis-i Süfyan’ın bütün oyunlarını boşa çıkaracak; Müslüman halkların katledilmesine fırsat vermeyeceklerdir. Bu kahraman halk nice Müslüman görünümlü Münafıkların oyunlarını boşa çıkardığı gibi;  Habis-i Süfyan’ın da hile ve oyunlarını boşa çıkaracak ve bu Habis-i Süfyan ve ekibinin kahırlarından geberip Cehenneme gitmelerini sağlayacaklardır. İNŞAALLAH…..

Zeynel  Abidin ŞEHİDOĞLU