Fars Körfezi İşbirliği Konseyi İran’ı Karalama Siyasetinde Israr Ediyor
Yazar: Eminzade Londra ve Fars körfezi İşbirliği Konseyi Bahreyn’in başkenti Mename’de son ortak oturumlarında ortak askeri ve stratejik projeler üzerinde işbirliğinde bulunacaklarını bildirdiler.
Elbette İngiltere ile Fars körfezi İşbirliği Konseyi arasındaki bu yakın işbirliği yeni bir mesele değil, ama buna rağmen niçin Mename toplantısı yeni ve çok önemli bir olay gibi bölge ve İngiltere medyasında ön plana çıkarılmıştır.
Mename oturumu kapanış bildirisi bu konuda gerekli açıklamayı yapmaktadır bizim için. Bu bildiride İran, bölge ülkelerinin içişlerine müdahalede bulunmakla suçlanmış ve açıkça İranofobia siyasetinin devamında İran bölge için bir tehdit unsuru ve tehlikenin merkezi olarak tanıtılmak istenmiştir.
Fars körfezi İşbirliği Konseyi kendi varlık felsefesi icabı yıllardır benzer klişeleşmiş bildirilerle İran’ı suçlamayı sürdürmekte ve bu son tutumu da aynı sürecin bir devam olarak süre gelmiştir ama şu farkla ki bu sonuncusunda İngiltere başbakanı Trasa May’ın da olaya karışarak İran’ı suçlaması ve sözde İran tehliksine karşı İngiltere devletinin Fars körfezi İşbirliği Konseyi ülkelerinin yanında yer aldığını açıklaması ve söz konusu kapanış bildirisinde bu hususun özenle dillendirilmesidir.
Elbette İngiltere’nin bu bildiriye destek vermesi ve İran’ı suçlamasının altında yatan asıl sebeplerden biri İngiltere’nin Fars körfezi bölgesine yeniden askeri açıdan dönmek istemesidir. Elbette İngiltere, Fars Körfezinde iki asırlık bir sömürgeci geçmişe sahiptir ve bugün bölgedeki gerici Arap şeyhlikleri ve yönetimlerince İran’a yönelik yapılan toprak parçası iddiaları, o sömürge dönemi ve İngiltere’nin bazı bağımlı bölge yönetimlerine sahte bir kimlik aşılamak istemesinin bir ürünüdür. Bu arada Suudi rejiminin misyonunun bunlara oranla daha farklı olduğu gözleniyor. Zira Suudi rejimi kendine özel bir misyon belirlenmiş ve bu görevini yerine getirmekle meşguldür. Bunun için de Suudi rejiminin bölgesel siyaseti ihtilaf ve krizler çıkarma esasına dayalı olup İran’ı sürekli kendisi açısından siyasi ve bölgesel bir rakip olarak dikkate almakta ve bu siyasetler doğrultusunda devamlı yeni krizler çıkarmaktadır. Nitekim Fars Körfezi havzası Arap yönetimlerinin sürekli İran’a karşı olumsuz bir tavır içinde olmalarının altında yatan sebepde Suudi rejiminin elindeki mevcut koz ve baskı araçlarını kullanarak İran7a karşı tavır takınmaya mecbur etmesidir. Öyle ki Suudi rejiminin bu tutumu başkaları tarafından bile eleştiriliyor. İngiliz Guardiyan gazetesi internet sitesinde yer alan bir video görüntüde İngiltere dışişleri bakanı Boris Jhonson’ın ağır ifadelerle Suudi Arabistan yönetiminin bölgesel siyasetlerini eleştirdiği görülmekte. Ama yaşlı İngiliz sömürüsü bu eleştiriye rağmen yine de Suudi rejimine desteğini sürdürmektedir.
Fars Körfezi İşbirliği konseyinin Mename oturumuna İngiltere Başbakanı Theresa May da katılmış ve onlara ve onlara geniş askeri, güvenlik ve ekonomik işbirliği tekliflerinde bulunarak, İran tehlikesi karşısında birlikte hareket edebilecekleri safsatasını ileri sürmüştür. Bu arada Suudi rejiminin de bir ölçüye kadar Amerika’dan Avrupa ülkelerine yüzünü çevirdiği görünmekte. İspanya’da yayınlanan el Pais gazetesi konuyla ilgili bir yazısında Arabistan’ın yeni alternatifler peşinde olduğunu ve ABD’den farklı başka güçlerle ilişkisini güçlendirmeye çalıştığını yazmıştır. Bu arada AB’den çıkmak üzere olan İngiltere açısından da Fars Körfezi İşbirliği Konseyi ülkelerle ilişkilerini geliştirmesi İngiltere açısından da büyük önem taşımakta.
İngiltere başbakanının da katıldığı Fars Körfez İşbirliği Konseyi Liderleri Zirvesi sonuç bildirisinde ayrıca Siyonist İsrail rejimine biatlarını tazelemek için Lübnan İslami direniş hareketi Hizbullah yine de terör örgütü olarak ilan edildi. Buna ilaveten Suudi krallık rejiminin Yemen halkına karşı sürdürdüğü devlet terörü ve katliamlarla yıkımlara da destek verildi.
İran dış işleri bakanlığı sözcüsü Behram Kasımı, 37. Fars Körfez İşbirliği Konseyi Liderleri Zirvesi Sonuç Bildirisine tepki göstererek yaptığı açıklamada, bu konsey üyesi rejimlerin boş suçlamalarla İran iç işlerine karışma, fırkacı ve mezhep tefrikası fitnesini çıkarmaktan vazgeçip kaçınmaları gerektiğini vurguladı.