Teröristlerin Kalesinde Savaş Ateşi Durmuyor

  • 07 Şubat 2017
  • 1.195 kez görüntülendi.
Teröristlerin Kalesinde Savaş Ateşi Durmuyor

Suriye’nin kuzeyindeki İdlib şehri, hızlı ve beklenmedik gelişmelerin yaşandığı bir bölge haline geldi. ahrar-ı Şam ve Fetih-i Şam terörist grupları arasında yaşanan çatışmalar her geçen gün daha da yayılmaya başladı ve bazı arabulucuların terörist gruplar arasındaki bu çatışmaları durdurmaya yönelik gösterdikleri yoğun çaba da sonuç vermedi ve bu çatışmalarda şimdiye kadar iki taraftan da çok sayıda kişi öldürüldü.

İdlib’de terörist gruplar arasında yaşanan savaş ve çatışmalarda yaşanan diğer bir gelişme, Suriye’nin kuzeyindeki beş büyük terörist grubun birleşerek Heyet-i Tehrir-i Şam olarak adlandırdıkları grubu oluşturduklarını açıklamalarıdır ve bu grup, Fetih-i Şam yani eski adıyla Nusra Cephesi, Nureddin Zengi Hareketi, Ceyş’ül Sünnet, Liva’ül Hak ve Cephe’yi Ensaruddin’den oluşmaktadır. Bu yeni terör örgütünün oluşturulmasındaki amaç, Ahrar-ı Şam olarak adlandırılan terörist grubu ortadan kaldırmak, bu gruba ait bütün merkezlere ve karargahlara hâkim olmak ve bu gruba ait bütün silahları ele geçirmektir.

Bu birleşmede dikkat çeken husus, bu yeni terör örgütü liderinin daha önce Ahrar-ı Şam’ın liderlerinden biri olan ve daha öncesinde de Ceyş’ül Ehrar isimli terör örgütünü oluşturun Haşim El-Şeyh olmasıdır.

Ahrar-ı Şam’dan ayrılıp Heyte-i Tehrir-i Şam’a katılan tek kişi Haşim Şeyh değildir. Teröristler arasındaki ayrılma virüsü Ahrar-ı Şam’ın resmi sözcüsüne, silah sorumlusuna ve bazı askeri birliklerine de sirayet etmiştir.

İdlip’te yeni bir örgütün kurulmasının en önemli nedeni

Yeni bir örgütün kurulmasının belki de en önemi nedenlerinden biri, Nusra Cephesinin son Astana Zirvesine katılan bütün grupları yok etmeye çalışmasıdır. Nusra Cephesi, bu zirveye katılanların bu cepheyi yok etmeyi amaçladığını düşünmektedir. Öyle ki, Ürdünlü önde gelen liderlerinden olan ve bu grubun eski şer-i müftüsü Sami El-Aridi’den Astana Zirvesinden sonraki komplolarla mücadele etmesini istemiştir.

El-Aridi yayınladığı bildiride, cihadın meyvelerini ve getirilerini çalanlarla mücadele edilmesi gerektiği iddiasıyla, Nusra Cephesinin Astana Zirvesine katılan gruplarla mücadele etmeye ve emr-i bi’l ma’rûf ve nehy-i anil münker esasınca en az kayıpla onları dağıtmaya çalıştığını belirtti.

Öte yandan Ahrar-ı Şam komutanlarından Ali El-Amiri, Heyet-i Tehrir-i Şam komutanından iki taraf arasındaki çatışmaların son bulması için, grupların özellikle Nusra Cephesi olmak üzere bu heyet ile ihtilaflarının şeri mahkemede değerlendirilmesini istedi. Bu açıklamadan kısa bir süre sonra, Heyet-i Tehrir-i Şam teröristleri Ahrar-ı Şam teröristlerinin Halep’in batı kırsalında bulunan Dare İzzeh kasabasındaki mahkemesine saldırarak bu bölgede kontrolü ele geçirdi.

Terörist gruplar arasındaki savaş, Suriye’nin kuzeyinde aynı şekilde devam etmektedir. Öyle ki, Heyet-i Tehrir-i Şam olarak adlandırılan grup, kuvvetlerini Türkiye ve Ahrar-ı Şam’ın kontrolü altında bulunan Başika köyüyle ortak sınırı olan bölgeye saldırı amaçlı konuşlandırmıştır.

Öte yandan, Ahrar-ı Şam ve müttefik grupları da Nusra Cephesinin muhtemel saldırısına karşı örgüt mensuplarını çeşitli bölgelere konuşlandırmışlardır. Terörist gruplara bağlı medya, Heyet-i Tehir-i Şam’ın silahlı kişilerini ve askeri teçhizatlarını İdlib’in kuzey kırsalında Bab El-Havi geçitlerine konuşlandırdığını ve Mara En-Numan şehrini ayırarak kendisini muhtemel bir savaşa hazırladığını açıkladı.

Muhalif grupları destekleyen medya, Nusra Cephesinin Halep’in batı kırsalında El-Helzume kasabasında Ehrar-ı Şam yanlısı Ceyş’ül Hür’e bağlı Ceyş’ül Mücahin’in ana merkezlerine girdiğini ve taraflar arasında yaşanan şiddetli çatışmaların ardından iki taraftan çok sayıda teröristin öldürüldüğünü ve yaralandığını ve Nusra Cephesinin bu kasabayı ve Ceyş’ül Mücahin’in mühimmat depolarını ele geçirdiğini belirtti.

Nusra Cephesi aynı zamanda Ceyş’ül Mücahidin olarak adlandırılan grubun Adnan şehrindeki ve Heratyan kasabasındaki karargahlarını da kontrolleri altına aldı. Muhalif gruplara bağlı medya, Ceyş’ül Mücahidin’e bağlı çok sayıda silahlı kişinin silahlarını bırakarak evlerine dönme ve el-Raşidin’deki çatışmaları bırakma kararı aldıklarını ve bu kararın Nusra Cephesinin bu grubun varlığını sonlandırmasından ve onların mühimmat depolarını ele geçirmesinden sonra alındığını belirtti.

Öte yandan, iki taraf arasındaki çatışmalar şiddetlendikten ve İdlip teröristlere mezar olduktan sonra, Ehrar-ı Şam terör örgütünün bir kolu olan Liva’ül Temkin olarak adlandırılan grup, Tehrir-i Şam’dan ayrıldığını açıkladı.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.