Kudüs Özgürleşinceye Kadar Savaş Sürecek…

Bugün “Gerginlik İşgalcinin Eliyle Hâlâ Devam Ediyor” adı altında basın toplantısı yapan Yüksek İslam Konseyi, Kudüs’teki gelişmeler konusunda değerlendirme yapıp işgal rejimini uyardı.

Toplantıda söz alan Yüksek İslam Konseyi Başkanı Şeyh İkrime Sabri, Kudüs şehrindeki gerginliğin işgalcinin eliyle hâlâ sürdüğünü belirterek, barış ve huzur isteyenlerin öncelikle gerginliğe neden olan sebepleri ortadan kaldırması gerektiğini söyledi.

Aynı zamanda Kudüs eski müftüsü de olan Şeyh İkrime Sabri, “Baskı patlamayı doğurur. Kudüs halkı onuru ve Mescidi Aksa’yı savunmak için ayaklandı. Bu patlama sadece düşman değil, çevredeki ülkeleri bile korkutuyor. Sükunetin hasıl olması için Amerika’yı harekete geçiren de budur. Barışı isteyen çevreler gerginlik ve patlamanın nedenlerine çözüm getirmiyorlar” dedi.

Şeyh İkrime Sabri yaptığı açıklamada işgalcinin Kudüs halkına karşı demir yumruk kullanmasının sükuneti getirmeyeceğini ifade etti.

Basın toplantısında konuşan 1948 yılında işgal edilmiş Filistin topraklarındaki İslamî Hareket’in liderlerinden Şeyh Kemal El-Hatib de, “Büyük Kudüs Savaşı”nın başladığını ve Allah’ın bu toprakları işgalcinin kirli çizmelerinden kurtarma vadinin gerçekleşmesiyle ancak son bulacağını söyledi.

Birçok devletin bölgede mekik dokumalarının patlayan volkanın çıkardığı lavların bölgedeki müttefiklerine sıçrama korkusunun bir sonucu olduğunu belirten El-Hatib, bunların barış gibi bir dertlerinin olmadığını ifade etti.

Batı Yaka halkına seslenen El-Hatib, “Ayağa kalkmanız için daha neyi bekliyorsunuz? Senin zafer kazanmaktan başka bir seçeneğin var mı? Kudüs halkının direnişi bütün İsrail’i çıldırtırken, bu Batı Yaka ile birleşirse ne olacak, kestirebiliyor musunuz? Bu konuda sözünüzü söyleyeceğinizi çok iyi biliyoruz” dedi.

Toplantıda söz alan Kudüs eski bakanı Hatem Abdulkadir ise, “Biz zayıf değiliz. Bütün dünya bizden vazgeçse yine Kudüs halkı direnecek ve mücadelesine devam edecektir” dedi.

Hatem Abdulkadir, sözlerini şöyle sürdürdü: “İşgal rejimi, bütün NATO güçlerini Kudüs’e yollasa, kendisi baskı, zulüm ve tecavüzlerine son vermezse yine sükunet olmaz. Böyle devam ederse 1996 ve 2000 yıllarında meydana gelen intifâdadan daha güçlü bir intifâdanın olacağı muhakkaktır.”