Altın Varaklı Bardaktan Su İçenler Acımızı Bilemez!
Soma’da 301 kişinin ölümüyle sonuçlanan Türk madencilik tarihinin en büyük faciasının birinci yıldönümünde acılar tazelendi. Şehit madenci Uğur Çolak’ın babası İsmail Çolak, “Kaçak Saray yapacaklarına iş kazalarına karşı tedbir alsınlar.” dedi.
Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te yaşanan Maden faciasının yıldönümünde, acılar bir kez daha tazelendi. Türk madencilik tarihinin en büyük acısını yaşatan, 301 madencinin şehit olduğu facianın yıldönümünde Soma karalar bağladı. Şehit yakınları, duydukları acıları dile getirirken, devletten sorumluların hesabını sormasını istedi. Şehit yakınları, dün sabah ilk olarak, 39 madencinin bulunduğu Soma Maden Şehitliği ile Türk bayrağı ve madenci feneri kullanılarak yapılan anıt mezarlığa akın etti. Acılı aileler, yakınlarının mezarları başında Kur’ân okudu, dua etti, siyah mermerden yapılan mezar taşlarını sildi.
Şehit madenci Uğur Çolak’ın babası İsmail Çolak, facianın birinci yılında acılarının ilk günkü gibi devam ettiğini söyledi. Madenci yakınlarına verilen sözün tutulmasını ve sorumlulardan hesap sorulmasını isteyen Çolak, “Kimse kendini sütten çıkmış ak kaşık gibi görmesin. Kendilerine binlerce koruma polisi alacaklarına yeraltında çalışan işçilerin can güvenliğini sağlasınlar. Kaçak Saray yapacaklarına iş kazalarına karşı önlem alsınlar.” dedi. Kendilerinin bir yıldan beri çektiği acıları hükümetin bilemeyeceğini vurgulayan Çolak, şöyle konuştu: “Onu ancak bizim gibi evlat acısı yaşamış insanlar bilir. Bunu altın varaklı bardaklardan su içenler bilmez, kaçak saraylarda oturanlar bilmez. Biz adalet istiyoruz. Bizim tek talebimiz, devletin korumuş olduğu bürokratların bir an önce zırhlarının kaldırılması. Enerji Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, MİGEM, TKİ, sarı sendikanın, denetleme yapan müfettişlerin zırhlarını kaldırsınlar. Gelsinler, Akhisar’da kendilerini arındırsınlar, suçları varsa cezalarını çeksinler. Biz adaletten başka hiçbir şey talep etmedik, etmiyoruz da. Bu davayı Fizan’a da sürseler arkasından gideceğiz, hükümetin hiç şüphesi olmasın.”