Amerika-Arap Ekseninin İran’a Karşı Karalama Kampanyası Sürüyor

İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı ABD Hazine ve Maliye Bakanlığının Taliban’ı desteklemek bahanesiyle İran’a karşı uyguladığı yeni yaptırımları, kamuoyunun dikkatini Suudilerin İstanbul’daki cinayetinden ve gaddarlığından uzaklaştırmak yönünde yapılan bir girişim olarak değerlendirdi.

İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Çarşamba günü Washington Post’un, Amerika diplomatlarının Taliban üyeleriyle yaptığı gizli görüşmelerle ilgili makalesini paylaşarak şöyle yazdı: “ Washington, ABD Hazine Bakanı’nı Suudi Arabistan’a göndermesi ile eş zamanlı olarak kamuoyunun Suudilerin İstanbul’daki gaddarlığını ve Yemen’deki cinayetlerine olan dikkatini dağıtmak için İran’ı, bizzat anti İran bir terör örgütü olan Taliban’ı desteklemek bahanesiyle, İran aleyhine yeni yaptırımlar yaptı.
Amerika Hazine Bakanı’nın Salı günü Riyad’da Suudileri Cemal Kaşıkçı bataklığından nasıl kurtaracağı üzerinde yaptığı görüşmeyle eş zamanlı olarak, Amerika ile aynı tarafta olan Bahreyn ve Suudiler de İran İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu’nu sözde terörizm listelerine aldılar.
Bu koordineli girişimler Amerika-Arap ekseninin Cemal Kaşıkçı olayından dolayı dünya kamuoyu tarafından ağır bir baskı altında tutulan Suudi Veliahdı Muhammed bin Selman’ı kurtarmak için İran’a karşı uygulamalarıyla dikkatleri dağıtmak istediğini gösteriyor.
Suudi Rejiminin ortaçağdan kalan yöntemlerle bir gazeteciyi öldürmesi, dünya kamuoyunu o kadar etkilemiş ki Amerika ve Arap ortaklarının dikkatleri başka konu üzerine çekme çabaları ve gündem saptırmaya yönelik eylemleri bile Suudilerin devlet terörizmini örtbas etmek için yetersiz kalmıştır. Bu terörizm sadece Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’daki Suudi Konsolosluğunda öldürülmesi ile kısıtlı değildir. Bunun yanında üç yıldır Suudi Rejiminin hırsı ve tamahına kurban giden Yemen halkını da eklemek gerekiyor. Suudilerin bu günlerde İstanbul’da ve Yemen’de gösterdiği gaddarlık ve vahşilik, Amerika’nın bu çocuk katili rejimi desteklemesi ile doğrudan ilişkilidir. Petrolden elde ettiği dolarları IŞİD, Nusra Cephesi, Taliban ve El-Kaide’ye gönderen bir rejim, Amerika’nın destekleriyle bunları gerçekleştirmektedir.
Amerika’nın Taliban ve Suudi Arabistan ile işbirliği yapması terörizm ile aynı tarafta saf tutması anlamındadır. Bu işbirliğinin sonucunda ise Afganistan ve Yemen halkının gündelik katliamı gerçekleşmektedir. Amerika’nın Taliban gibi terör örgütlerini destekleyici girişimleri herkesçe bilinmektedir. Bu ülke her zaman Taliban’ı kendi Afganistan stratejisini gerçekleştirmek için bir alet olarak kullanmıştır.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova bu konuda şöyle bir açıklama yapmıştır:” ABD Savunma Bakanlığının Taliban’ın finansmanını yaptığına dair belgeler mevcuttur.”
Afganistan’daki son aylardaki ve özellikle de Gazne eyaletinde olup bitenlere baktığımız zaman da Taliban’ın Başkent Kabil yakınındaki bu şehri Amerikalıların yardımlarıyla ele geçirdiği ortaya çıkıyor. Bu çerçevede Afganistan’daki kimi siyasi çevreler şöyle düşünüyor:” Taliban’ın son zamanlardaki Gazne gösterileri, Amerika’nın projesi yani bazı bölgelerin Taliban’a bırakılması projesi doğrultusunda yapıldı. Bu da Taliban’la koordineli bir şekilde yürütülen Amerika’nın oynadığı yeni siyasi oyundur. “
Amerika’nın Afganistan operasyonunun başlangıcından 17 yıl geçmesine rağmen ne güvenlik ne de barış sağlanabilmiş ve bu da Amerika’nın terörizm bahanesiyle Afganistan’a giren çifte standartlı siyasetlerinin göstergesidir.
Afganistan siyasi meseleler uzmanı Vahid Mojde bu konuda şöyle düşünüyor:” Amerikalılar terörizmle mücadele bahanesiyle Afganistan’a geldiler ancak kendilerinin de kabullendiği gibi halihazırda Afganistan’da 20’den fazla terör grubu faaliyet göstermektedir. Amerikalıların ilan ettiği bir diğer hedef de uyuşturucu ile mücadele idi. Ancak bu alanda da 2001 yılından beri uyuşturucu ticareti günden güne artmaktadır. “
Afganistan’ın bugünkü güvensizliği ve uyuşturucu maddelerin üretiminin artması terörist çetelerle ortaklık yapan Amerika’nın Afganistan’daki siyasetleri ile doğrudan ilişkilidir. Bu arada, Amerikan-Arap ekseninin Afganistan, Yemen ve İstanbul gerçeklerini çarpıtmaya yönelik çabaları gerçekleri gizletmeye yetmeyecek ve Amerika’nın ve ortaklarının bölgedeki yıkıcı rolü herkes tarafından anlaşılacaktır.