Amerika insan haklarından mı, yoksa Bahreyn rejiminin bekasından mı kaygılı ?

Amerikan’nın BM temsilcisi Samantha Power ve Amerika dışişleri bakanı demokrasi ve insan hakları işlerinden sorumlu yardımcısı Tom Malinowski, Bahreyn Vifak hareketi genel sekreteri şeyh Ali Salman’a verilen hapis cezasının iki katına çıkartılmasından endişe duyduklarını, onun serbest kalmasını isterken, Bahreyn dışişleri bakanı bu isteği reddederek, bunun ülkenin iç işlerine müdahale olduğunu belirtti.

Şeyh Ali Salman Temmuz 2015 tarihinde halkı şiddete kışkırtma suçundan 4 yıl hapse çarptırıldı. Bu karar ülke içi ve dışı bir çok insanhakları kurumun muhalefeti ile karşılaştığı bir dönemde Bahreyn temyiz mahkemesi 30 mayıs tarihinde cezayı 4 yıldan 9 yıla çıkartmakla, uluslararası ve kamuoyu tepkilere kayıtsız kaldığını gösterdi.

Bahreyn mahkemesinin kararı, Amerikalı yetkililerin tepkisini çekecek kadar adaletsizdir. Amerika BM temsilcisi Samantha Power temyiz mahkemenin kararından 4 gün sonra sosyal paylaşım sitesindeki sayfasında Bahreyn hükümetinin şeyh Ali Salman cezasını iki katına çıkartmakla ülkede baskılarını arttırdığını fakat şeyh Salman’ın serbest kalması gerektiğini yazdı. Amerika dışişleri bakanı demokrasi ve insan hakları işlerinden sorumlu yardımcısı Tom Malinowski de sosyal paylaşım sitesindeki sayfasında şeyh Ali Salman’ın serbst kalmasını isterken, verilen cezanın iki kata çıkartılmasının Bahreyn sorunlarını daha da derinleştireceğini yazdı.

Her iki Amerikalı yetkilinin mesajları onların Bahreyn’de insan haklarının ihlalinden endişeli olmadıklarını, Halife rejimince insan haklarının çiğnenmesinden ve rejimin ülkede daha da zayıflamasından endişeli olduklarını ortaya koyuyor. Tabi bu endişenin temelinde de Bahreyn’in cooğrafi konumu vardır. Zira Bahreyn Amerika 5.deniz filosuna ev sahipliği yaparken, 25 km’lik bir köprü ile Amerika’nın en önemli müttefiki Arabistan’a bağlanıyor.

Bahreyn güç piramidinde her türlü değişiklik, Amerika deniz filosunun yerini değiştirme veya Al-ı Suud için bir tehlike sayılabilir.Bu yüzden Amerika’nın aslında Bahreyn’de insan hakları ihlallerinden ve şeyh Ali Salman’a verilen cezanın iki katına çıkmasından değil, Halife rejiminin zayıflamasından endişeli olduğu söylenebilir. Amerika Bahreyn’deki çıkarları gereğince kendini Halife rejimini iktidarda tutumak zorunda hissediyor.