Bir grup savaş karşıtı Güney Koreli, hükümetlerine karşı gösteri düzenledi

Bir grup savaş karşıtı Güney Koreli, hükümetlerine karşı gösteri düzenleyerek ülkelerinin Doğu Asya bölgesinde askeri gerilimi azaltma yönünde adım atmasını istedi.

Koreli ve Japon sivil aktivistler ve savaş karşıtı olanlar, Kore yarımadasındaki ateşkesin yetmişinci yıldönümü arifesinde  Güney Kore başkentinde gösteriler düzenledi.  Göstericiler, Güney Kore ve Amerika askeri tatbikatlarının  Seul ile Pyong Yang arasındaki diyaloglar sürecini durdurduğunu belirterek  Washington’un  tek taraflı yaptırımları ve askeri hareketliliğinin  Kore yarımadasında gerginliği ve krizi büyüteceğini haykırdı.

Bu, Güney Kore ve Japonya kamuoyunun ABD’nin bölgede, özellikle de Kore Yarımadası’nda kriz yaratan politikalarına karşı ilk protestosu değil. Bölgedeki ABD askeri varlığını protesto edenler iki kategoriye ayrılabilir. Amerikan güçlerinin Kore ve Japonya’daki varlığına tamamen karşı çıkan ve yabancıların güvenlik sorumluluğunu üstlenmesini iki ülke halkına yönelik bir hor görme işareti olarak gören bazı milliyetçiler var. Bazı insanlar da Amerika’nın amacının güvenliği sağlamak olmadığına, ancak yıkıcı sonuçları olabilecek bir kriz yaratarak Çin ve Kuzey Kore üzerinde baskı kurmaya çalıştığına inanıyor. Uluslararası ilişkiler uzmanı “Lee Su Shan”, “Doğu Asya bölgesindeki kamuoyu, ABD’nin bölgedeki askeri varlığıyla ilgili politikalarını ve hedeflerini iyi anlıyor, bu nedenle Güney Kore ve Japonya’nın yanı sıra Doğu Asya bölgesindeki Amerikan askeri varlığına karşı protestolar artıyor ve bölge halkı artık bu bölgedeki Amerikan askeri varlığını kabul etmiyor ve işgalci güçlerin ayrılmalarını istiyor.”

Bu nedenle savaş karşıtı aktivistler, Güney Kore hükümetinden ABD’ye salt boyun eğme politikasından vaz geçmelerini istedi. Protestocular ayrıca Japon Anayasası’nın 9. Maddesine atıfta bulunarak Tokyo’yu silah alımını ve üretimini durdurmaya çağırdı. Bu, Japonya ve Güney Kore’deki devlet adamlarının Amerika ile olan tutum ve davranışlarının ve münasebetlerinin, bu ülkelerin insanlarının Amerika ile olan davranış ve tutumlarından tamamen farklı olduğu ve Amerika ile ilişkilerinde iki tarafın görüşleri arasında derin bir uçurumun görülebileceği anlamına gelmektedir.

Bu nedenle Güney Kore Devlet Başkanı’nın 24 Nisan’da Washington’a yaptığı ziyarette, Kuzey Kore’nin açıkladığı tehditlerle başa çıkmak için Seul’ün askeri caydırıcılık gücünü güçlendirme taahhüdü olarak “Washington Deklarasyonu” olarak bilinen belgenin imzalanması, halk tarafından olumsuz tepki topladı ve halkın muhalefetiyle karşılaştı. Aynı zamanda Amerika, Doğu Asya’daki militarist politikalarını haklı çıkarmak için iki Kore arasındaki birleşme sürecini her zaman kesintiye uğratmıştır.

Uluslararası ilişkiler uzmanı Lee Xuan Su bu konuda şunları söylüyor: “Amerika atom bombasını ilk kullanan ülke ve Japon halkının üzerine atom bombası atarak insanlığa karşı bir felaket yaratan ülke.” Bu nedenle Güney Kore ve Japonya’daki insanlar Amerika’ya her türlü güvene karşıdırlar ve bir suçluyla işbirliği yapmanın Seul ve Tokyo hükümetlerinin tekrarlamaması gereken büyük bir hata olduğuna inanırlar. Her halükarda Amerikan Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Hint-Pasifik bölgesi koordinatörü Kurt Campbell’ın son on yıllarda ilk kez nükleer silah taşıyabilecek bir Amerikan denizaltısının Güney Kore sularına girdiğini belirtmesi, ABD’nin ciddi bir şekilde bölünme hattını takip ettiğini ve Doğu Asya’da bir kriz yarattığını ve yeni krizler yaratmak istediğini gösteriyor, ancak bölge halkını daha da endişelendiren, Güney Kore ve Japonya’nın ABD askeri ittifakına çeşitli biçimlerde katılması ve bölgede bu ittifakın devam etmesi ve bu durumun bölge kamuoyunu giderek daha fazla kızdırmasıdır.  Güney Kore, Japonya ve ABD’nin ortak tatbikatın Avustralya’da düzenlenmesi ve iki yıllık tatbikata katılımları bu açıdan dikkat çekici ve düşündürücüdür. Bu arada Amerika’nın iki Kore’nin yakınlaşma sürecindeki müdahaleleri ve Seul ile Pyongyang arasındaki krizi körüklemesi, iki Kore’nin arzusunun birlik ve yakınlaşma olduğuna ve ABD’nin müdahaleleriyle Kore yarımadasında barış ve güvenliğin güçlenmesine engel olmaması gerektiğine inandıkları için iki Kore’de de halk protestosu ile karşılaşmaktadır.