BM mülteciler yüksek komiserinin İran’ın mültecilere kucak açmasını takdir etmesi

BM mülteciler yüksek komiseryasının İran temsilcisi Sivanka Danapala  Yezd Şehrindeki 4. Afganistan’ı tanımlama milli konferansının kapanış toplantısında yaptığı konuşmada, İran İslam cumhuriyetinin insani değerlere saygılı ve insan sever ruh haletiyle 3 milyonu aşkın Afganlıyı kucakladığını, İran halkıyla yetkililerinin insan sever duygularını gözler önüne serdiğini söyledi.

   BM mülteciler yüksek komiseri Sivanka Danapala, Afganlı çocuk ve gençlere eğitim şartlarının sağlandığını, onların sağlık sigortası hakkına kavuşturulduklarını, İran devlet okullarında eğitim gördüklerini vurguladı.

BM mülteciler yüksek komiseri, İran’ın mültecilere hiçbir pazarlık yapmadan ve uluslararası kuruluşlardan yardım almadan ağırladığını, onlara insani yardımlar yaptığını, bu insani değerler konusunda İran’ın uluslararası kuruluşlarda şöhret olduğunu belirtti. İran Sovyetler birliği kızıl ordusu tarafından Afanistan’ın işgal edildiği sırada ve sonrasında üç milyona yakın Afganlı mülteciye kapılarını açtı. İran İslam Cumhuriyeti Irak Baas rejiminin dayattığı savaş sırasında da bir milyona yakın Irak mülteciyi kabul etti.

Yüz binlerce Iraklı Arap ve Kürt İran’a sığınıp ağırlandı. Amerika’nın birinci Fars körfezi savaşı sırasında Irak’a saldırması ardından yüz binlerce Iraklı mülteciye yardım etti. Buna rağmen uluslararası kuruluşlar ve özellikle BM İran’daki mültecilere hiçbir insani ve mali yardım yapmadılar. İran’a 8 yıllık kanlı ve yıkıcı savaş dayatıldığı sırada bile İran İslam cumhuriyeti milyonlarca Afganlı ve Iraklı mülteciye ev sahipliği yaparak her türlü ihtiyaçlarını karşıladı. Mülteciler İran halkıyla eşit haklara sahip oldular.

Günümüzde 600 bini aşkın Afganlı çocuk ve genç İran okullarında ve binlerce Afganlı da İran üniversitelerinden eğitim görmüş yahut mezun olmuşlardır. Batılı güçler Ortadoğu ve kuzey Afrika ülkelerine ve özellikle ise İslam ülkelerine savaş, işgal ve terörizm dayatıp, milyonlarca masum insanı mülteci duruma düşürmekle birlikte, bu mültecileri kabul etmemekte yada onları en kötü şartlarda mülteci kamplarında tutmakta yahut onları sınır dışı etmektedirler.