Bolivya’nın ikinci büyük gölü Poopo buharlaşıp yok oldu
Bolivya’nın ikinci büyük gölü Poopo buharlaşıp yok oldu. Üç bin kilometrelik gölden geriye hazin hikayeler kaldı.
Bir zamanlar Bolivya’nın ikinci büyük gölü olan Poopo’nun bulunduğu yer, şimdi kurak bir arazi. Su buharlaşıp havaya karışmış, balıkçı tekneleri arazi üzerinde olduğu gibi kalakalmış. Bir zamanların 3 bin kilometrekareye yayılan gölü, aynı zamanda çok sayıda hayvana ev sahipliği yapıyor, insanların yaşam temelini oluşturuyordu.
Ülkenin güneybatısındaki gölün yıllar içinde buharlaşıp yok oluşu uydu görüntülerinde de çarpıcı bir şekilde görülüyor. Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Nisan 2014, Haziran 2015 ve Ocak 2016’ya ait uydu görüntüleri Bolivya medyasında da geniş yankı buldu. Gölden geriye kalan tek şey, bir zamanlar gölün en derin bölümünde bulunan üç adet bataklık.
Deutsche Welle’nin derlediği haberde, gölün yakınında bulunan Oruro kenti yerel meclis başkanı Zenon Pizarro, “Bu, Oruro çevresi ve tüm Bolivya için son derece olumsuz sonuçlar doğuracak bir doğa felaketi“ diye konuştu. Kent yönetimi aralık ayında acil durum ilan etmiş, ancak Bolivya Devlet Başkanı Eva Morales, bunun gölün normal ritmi olduğunu, hep yıl sonunda kuruyan gölün sonradan yine dolduğunu söylemişti. Ancak bu gerçeğin sadece bir bölümü. Çünkü yağış miktarı her geçen yıl daha da azalıyor.
Çevre örgütleri ağı “Red Latinoamericana Ambiental”in Başkanı Raul Pérez Albrecht de bunun bir iklim felaketi olduğunu belirterek, “Bölgede sıcaklık son otuz yılda neredeyse iki derece arttı. Ayrıca yağmur da giderek daha nadir hale geldi“ diyor. Bir diğer önemli faktör, göle akan Desaguadero nehri suyunun tarım ve bölgedeki madenler için kullanılması ve atık suyun yine Poopo gölüne iletilmesi.
Gölde kuruma 1980’li yıllarda başladı. Albrecht, yıl başlarında su geri dönse de göldeki su seviyesini eski haline yükseltmeye yetecek miktara ulaşamadığını, bunun sonucunda gölün her geçen yıl daha da küçüldüğünü belirtiyor. Kısa süre önce Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA’nın yayınladığı uydu görüntüleri de bunu doğrular nitelikte.
Rio Desaguadero nehrini kaybolan göl istikametinde izlediğinizde kuraklığın etkilerini yakından görebiliyorsunuz. Eukaliptus bölgesinde büyük bir gümüş madeni bulunuyor ve nehir suyu çok sayıda kanal yoluyla tarlalara akıtılıyor.
Juan Iquina kanallardan birinde elinde balık ağıyla duruyor. Su sıkıntısı nedeniyle tarlaların kuruduğunu, çok endişeli olduklarını söylüyor. Kendisi gibi diğer balıkçılar da iyi balık tutabilme umuduyla gelmiş, ama balıklar giderek seyrekleşiyor.
Birkaç kilometre ötede, Oruro kenti yakınlarında küçük bir lagüne rastlıyoruz. Burada su kalmamış ama her çeşit çöp mevcut. Binlerce flamingo pis kokulu bu çamurun içinde yürümeye çalışıyor. Pet şişeler, naylon torbalar ve küçük su birikintilerinin arasında yiyebilecek birşeyler arıyorlar. Flamingoların buraya ait olmadığı, kuruyan gölden buraya kaçtıkları anlaşılıyor. Ancak bu feci durumdaki lagünde de uzun süre hayatta kalamayacakları açık.
Kaçanlar sadece kuşlar değil. Geçimini gölden kazanan insanlar da kaçışta. Poopo’da yaşayan yaklaşık 350 aile kalmış. Birkaç yıl öncesinde burada balık avlayıp tarlalarını sularken bugün hayatta kalma mücadelesi veriyorlar.
Yüzyıllardır yaşamları Poopo gölüyle özdeşleşmiş Urus kabilesinden yaşlı bir balıkçı olan Don Silverio, “Sahip olduğumuz tek gelir kaynağı balıktı. Balık satarak geçimimizi sağlardık. Göl yok olunca işimizi kaybettik. Artık gelirimiz yok“ diyor. Yaklaşık 90 aileden oluşan Uruslar’ın elinde bir tek kuyuları kalmış. Devletten de pirinç ve patates yardımı alıyorlar. Ama onların da yeni yaşam alanı arayışıyla vatanlarını terk etmek zorunda kalması an meselesi.