Direniş; Filistin halkının geleceğini belirlemesi için tek seçenek
İran dışişleri bakanının uluslararası ve hukuki işler yardımcısı Muhsin Beharvend, Filistin halkının geleceğini belirlemesinin inkar edilemez bir hakkı olduğunu bildirirken, ‘bunun için mücadeleden başka seçenek yok’ dedi.
Muhsin Beharvend, dün İslam İşbirliği Teşkilatı’nın yürütme komitesinin dışişleri bakanları düzeyinde video konferansı yoluyla düzenlenen olağanüstü oturumda yaptığı konuşmada, sahte rejim İsrail’in Beytülmukaddes’i başkenti olarak ilan etmesi ve Batı Yaka’yı işgal ettiği topraklara ilhak çabalarını kınarken, ABD ve siyonist rejimin küstahlığı gizlenemeyecek habis siyasetlerine karşı İslam dünyasının bugün artık işe yaramaz kararlarının ötesinde bağlayıcı kararlar alması gerektiğini söyledi.
İran dışişleri bakan yardımcısı, Tahran’ın Filistin davasının çözüm yoluna dair formülüne de işaretle, ”İran İslam Cumhuriyeti, bu zamana kadar defalarca, Filistin’in içindeki ve Filistin dışında dini ve siyasi geçmişi ne olursa olsun bütün Filistinlilerin katılacağı bir referandumun düzenlenmesini sözkonusu etmiştir’ dedi.
Irkçı rejim İsrail’in Filistin topraklarını “ilhak” planlarını görüşmek üzere video konferans yöntemiyle düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü İcra Komitesi Toplantısı’nda konuşan Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki de, ırkçı İsrail’in “ilhak” planına karşı koymak için mümkün olan her türlü önlemin alınması; siyasi, kanuni, diplomatik ve ekonomik adımların atılması gerektiğini söyledi.
Siyonist İsrail’in “ilhak” planına karşı koymak için “uluslararası cephe” oluşturma çağrısında bulunan Maliki, İsrail’in sorgulanması ve yargılanması için Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, BM Genel Kurulu, BM İnsan hakları Konseyi ve uluslararası mahkemeler düzeyinde harekete geçilmesi gerektiğini belirtti.
Irkçı İsrail ile Arap ülkeleri arasında yaşanan normalleşme sürecine de değinen Maliki, Filistin yönetiminin barış sağlanmadan, ırkçı İsrail’in Arap-Filistin topraklarındaki işgali bitmeden yaşanan tüm normalleşme ve siyonist İsrail ile yakınlaşma çabalarını da reddettiğini kaydetti.
İİT Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin de teşkilatın, ırkçı İsrail’in Filistin topraklarının demografik yapısını değiştirmeyi amaçlayan tüm işgal politikalarını reddeden tutumunu yineledi.
Söz konusu oturumda Suudi Arabistan da ırkçı İsrail rejimin “ilhak” planına karşı çıktı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, ırkçı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile 28 Ocak’ta Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında açıkladığı sözde Asrın Anlaşması planında, Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinin siyonist “İsrail’in toprağı” olarak kabul edilmesi ve Tel Aviv yönetiminin Filistin’e ait Ürdün Vadisi üzerindeki hakimiyetini sürdürmesi maddeleri yer alıyordu.
Netanyahu ile Mavi-Beyaz İttifakı lideri Benny Gantz’ın imzaladığı koalisyon anlaşmasına göre, ırkçı İsrail Başbakanı 1 Temmuz’dan itibaren Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ve Ürdün Vadisi’nin “ilhakını” kabine veya meclisin onayına sunabilecek./