Fransız Gazeteci: İmam Humeyni Adalet ve İnsanlığın Sesiydi
3 Haziran tarihi, İran İslam Devrimi’nin tanınmış ve dünyadaki diğer liderlerden farklı özelliklere sahip olan kurucusu İmam Humeyni’nin (r.a) vefat yıl dönümüdür. İran İslam Devrimi’nin siyasi, hukuki ve ruhani önderi olarak tarihe geçen İmam Humeyni’nin farklı ve eşsiz şahsiyeti onu diğer siyasi ve devrimci liderlerden ayırmaktadır.
İmamın düşünceleri coğrafya sınırlarını aşmakta ve yarattığı devrimin kapsam alanı sınır içinde kalmadan tüm dünyaya yayılmıştır.
Dünyadaki tüm siyasi elitler bazen farklı düşüncelere sahip olmalarına rağmen İmam Humeyni’nin tarihin seyrini ve küresel denklemi değiştirmedeki önemli ve etkili rolünü göz ardı edememişlerdir.
Mehr Haber Ajansı’na konuşan yabancı politikacılar, araştırmacılar ve siyaset uzmanları İmam Humeyni hakkında görüşlerini paylaştılar.
‘İmam Humeyni şiddetsiz bir devrim siyasetini destekledi’
Mehr’e konuşan Amerikalı emekli profesör Richard Anderson Falk da şunları kaydetti: “Ayetullah Humeyni beni Leninist ve Marksist fikirlerden etkilenen solcu laik bir politikacı olarak değil, gerçek bir devrimci olarak etkiledi. Ayetullah Humeyni’nin bir reformcu değil, yeni bir hükümet sistemi kurmak isteyen biri olduğunu söyleyebilirim. O, diğer Batılı devrimlerin aksine şiddetsiz bir devrim siyasetini destekledi. Aynı zamanda da devrimin başarılarını korumak için iç ve dış düşmanlar karşısında güçlü bir savunmaya önem verdi” dedi.
Falk şöylde devam etti: Ayetullah Humeyni’nin lider olarak özel rolü dini açıdan resmi hale geldi. Bir başkan ya da başbakan değil, hem hükümetin İslami yönelimini hem de liderliğinin dini doğasını temsil eden bir “yüce lider”di. Ayetullah Humeyni’nin siyasi üstünlüğü siyaset uzmanlarını İran’ı bir “din devleti” olarak görmeye yöneltti ve onlar bunu kabul ettiler.
‘O adalet ve insanlığın sesiydi’
Fransız gazeteci Christiane Zahra Guillaume de Mehr’e verdiği demeçte, dünyadaki son durum ile büyük güçlerin bölge ve dünyadaki halklara karşı dayattığı baskı ve zulme atıfta bulunarak, hiç Kuşkusuz İmam Humeyni’nin bölge ve dünya uluslarını baskı ve adaletsizlik konusunda duyarlı olmalarını sağladığını söyledi.
İmam Humeyni’nin vefat yıl dönümü ile ilgili mesajım şu:
“Halihazırda tüm dünya halklarının duyduğu ‘nefes alamıyorum’ sesi ABD’de zulme uğrayan ve ezilen vatandaşların sesidir. Bu, İmam Humeyni’nin baskıya karşı durmalarını isteyen halkın sesidir”
‘nefes alamıyorum’ cümlesi büyük bir zulmün yaşandığını anlatıyor. İmam Humeyini, ‘Direnin ve zulme boyun eğmeyin’ şeklinde mesaj vermişti. O insanlık ve adaletin sesiydi. O İslam toplumuna sadece kendi toplumunda değil tüm dünyada adalet ve barış yaratmayı öğretti.”
‘İmam Humeyni milletlere ayakta durabilmeyi öğretti’
İmam Humeyni hakkında Ankara Bab-ı Ali Ehlibeyt İlim Vakfı’nın Başkanı Yusuf Töre de şu değerlendirmelerde bulundu:
“Rahmetli İmam İslami düşünce fikrinde ve amelinde özümsemiş bir insan olarak insanlığın kurtuluşunun ancak ilahi düşünceye dayalı bir düşünce ve yaşam tarzıyla olacağını bildiğinden doğu ve batıda var olan sistemlerin insanlığı saadete erdirmeyeceğini adı gibi biliyordu. Bu hakikatin farkında olduğundan doğu ve batının bütün gösteriş ve ihtişamına rağmen arka planlarının bozuk olduğunu ve beşeri felakete sürükleyeceğini görüyordu. Onun için de İslam inkılabının temel sloganlarından birisini ”Doğuya da batıya da hayır islam cumhuriyetine evet” şeklinde belirledi ve bu slogan önceleri İran’ın içinde daha sonra islam dünyasının bilinçli kesimlerinin tamamında etkisini bıraktı. İmamın İran’da doğu ve batıda ki güçlerin hiçbirisine dayanmadan bir devlet kurması ve onun ayakta tutabilmesi özgür düşünceli bütün insanlara da kendi ayağının üstünde durma ümidini yeşertti. Hatta Müslüman olmayan özgürlükçü milletler için de bu duruş ilham kaynağı olmuştur.”
‘İmam, İran’da devrimci bir değişim yarattı’
Eski Lübnan Çalışma Bakanı İmam Humeyni’nin 31. Vefat yıl dönümüne ilişkin Mehr Haber Ajansına verdiği röportajda, “İmam Humeyni, Amerika Birleşik Devletleri’ne ve Avrupa’ya bağlı olan Şah rejimine karşı İslam Devrimi’ne önderlik etti” dedi.
Eski Lübnanlı Bakan, İmam Humeyni’nin düşünceleri hakkında, şunları konuştu:
“İmam Humeyni ‘Velayat-e Fakih’ kavramı temelinde politik İslam konusunda gerçek bir İslam yönetiminin oluşumunda gerçek ve devrimci bir değişim yarattı. İmam’ın düşünceleri ayrıca küresel düzeyde İslami bir uyanışa yol açtı”
İmam Humeyni’nin İslam devleti olan İran İslam Cumhuriyeti’ni kurduğunu ifade eden Bakan Hamade, “Bu İslami devlet tüm dünya için birer model haline geldi ve İslam halklarını ve zulme maruz kalan halkları diktatör ve otoriter rejimlere karşı uyanış hareketlerinde kilit bir rol oynadı” ifadesini kullandı.
Eski Lübnan Çalışma Bakanı, İmam Humeyni’nin ulusların bağımsızlığı ve egemenliğine inancı güçlü kılıp dünyayı yönetmede aktif olmayı ve Doğu ile Batı Bloku’ndan bağımsızlık ilkesini desteklediğini dile getirdi.
‘İmam, halklara zulümle mücadele kararlılığı sundu’
Önde gelen Hint alim Mevlana İtişam Abbas Zeydi, İman Humeyini’nin 31. Vefat yıl dönümü münasebetiyle ilgili olarak Mehr’e verdiği demeçte, İmam Humeyni’nin dünyadaki mazlum halklara zalimlerin zulümü ve baskısıyla mücadele kararlılığını sunduğunu söyledi.
Yirminci yüzyılının Müslümanlar için İslam’ın yenilenme asri olduğunu anlatan Mevlana İtişam Abbas Zeydi, “Bu yüzyılda İmam Humeyni gibi büyük bir bilgin, Velayat-i Fakih kavramı temelinde İslami bir devletin imajını bir kez daha tanıttı. Böylece İran’da İslam’ın pratik gücünü dünyaya açıklayan bir İslami demokratik sistem ortaya çıktı.
Hintli Alim, “İran İslam Devrimi, dünyanın masum halklarına zalimler ve dünya güçleriyle yüzleşme gücünü verdi ve onları haklarını savunmaya teşvik etti. Mübarek Ramazan ayının son Cuma gününü İslam topraklarındaki kanser tümörü olan İsrail’i ortadan kaldırmak için Kudüs Günü olarak adlandırılan İmam Humeyni, Müslümanların gönlünde ilk kıbleyi ihya etme umudunu yeşertti.
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ