Hasan Ruhani: ABD’nin geleneksel müttefikleri ve dünyanın diğer ülkeleri İran’ın yanında yer aldılar
İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD’nin Kapsamlı Ortak Eylem Planına (KOEP) darbe indirmek için yalnız kalmasının İran için değerli bir kazanım olduğunu söyledi.
Ruhani, dün Kültür İnkılabı Yüksek Şurası oturumunda yaptığı açıklamada, Amerikan hükümeti ve siyonist lobilerin İran karşıtı yeni stratejileri ve bunu uygulamaya koymaları konusunda yoğun propagandalarına işaretle; ”Amerikan başkanının İran’a yönelik ithamları ve suçlamaları tekrardan başka bir şey değildir ve bu açıklamalar İran halkının birliğine, dünyanın nükleer anlaşmaya ortak bir tutumla desteklemelerine ve İran’la işbirliğine ve Amerikan hükümetinin siyasi yetkililerini geri adım atmaya ve İran karşıtı siyasetlerini yeniden gözden geçirmeye mecbur edeceğini söyledi.
Ruhani, Amerikan yönetimlerinin İran’da İslam inkılabının zaferinden bu yana İran’a karşı düşmanlıklarını sürdürdüklerine işaretle, ‘ama Amerikan başkanı tarafından İran aleyhinde böylesine seviyesiz ve doğru olmayan açıklamalar bu zamana kadar görülmemiştir ve bu durum aslında her şeyden önce Amerikalı yetkililerin bölgesel meseleler ve İran’la ilgili konular ve uluslararası ilişkilerde yaşadıkları ihtilafları da göstermektedir” dedi.
İran cumhurbaşkanı Ruhani, Amerikan başkanı tarafından anlaşmaya böylesine bir şekilde bağlı kalınmamasına işaretle, ”Amerika’da önceki hükümetin sosyal güvenlik gibi milli taahhütlerinin feshedilmesi ve Paris İklim Anlaşması, UNESCO’dan ayrılma gibi ikili ve uluslararası anlaşmalardan çekilmesinin ise Amerika’nın şimdiki yönetimini dünyada inzivaya götüreceği ve Amerika’nın itibarsızlaşmasına neden olacağını söyledi.
(Bu arada Ruhani, dün bir grup İslam alimi görüşmesinde, nükleer anlaşma KOEP’in milli birlikteliğin sonucu, İslam İnkılabı Rehberinin hidayeti, halkın desteği ile elde edilen büyük başarı olduğunu söyledi.
Ruhani, KOEP sonrası yaratılan fırsatlar, ambargoların kalkması, bankacılık sisteminde iyileşmeye ve yabancı yatırımlar ve tahsis edilen itibarların önemli kazanımlar olduğunu söyledi.)