Hizbullah Bölgesel Bir Güç Haline Dönüştü
Hizbullah Genel Sekreteri Yardımcısı Şeyh Naim Kasım Tesnim Habere verdiği röportaj:
Tesnim: Amerika’daki Başkanlık seçimleri ve sonuçları hakkındaki değerlendirmeleriniz nelerdir?
Şeyh Naim Kasım: Bizim için önemli olan şey, Amerika Başkanı’nın özellikle bölgemiz olmak üzere, Amerika’nın sorunlu olduğu ülkeler ile ilgili konularda dış meselelere nasıl baktığı ve davrandığıdır. Bizim için Amerika Başkanının ismi önemli değildir. Başkanlık seçimlerinde Trump’ın seçilmesi belki bazıları için çok şaşırtıcı olmuş olabilir ama bizim için önemli olan Trump’ın görevin başına geçmesiyle birlikte, Washington’un Suriye, İran’ın Nükleer meselesi, Filistin ve Yemen konusunda politikasının ne olacağıdır. Çünkü Amerika’nın Ortadoğu’daki rolü ve müdahalesi her zaman olumsuzdur. Bu durumda Amerika Başkanı, Amerika’nın bölgedeki yanlış politikalarını yeniden gözden geçirecek ve bu politikaları değiştirecek mi? Bekleyip göreceğiz. Ama genel olarak Amerika Hükümetlerinin bölge meseleleriyle ilişkisi her zaman olumsuzdur. Çünkü bu ülke her zaman Siyonist düşmanı önceliği olarak karar kılmaktadır ve bölgeye ve petrol kaynaklarına hâkim olmak ta bu ülkenin ikinci önceliğidir. Bu yüzden bu konular Amerika’nın odağı olduğu sürece bizim milletimiz Amerika’nın politikasından hiçbir fayda sağlayamayacak ve hatta zarar görecektir.
Eğer gerçekçi olmak gerekirse, Hizbullah bölgesel bir güç haline dönüştü. Hizbullah’ın Siyonist düşman karşısında, tekfircilerle mücadelede ve direniş ile yaptığı iş birliğindeki rolü, Hizbullah’ın bölgesel bir güç haline dönüştüğünü gösteriyor ve bölgede yaşanan gelişmeler de bunu doğruluyor.
Lübnan Hizbullah’ı bölgede yaşanan gelişmelerdeki etkisi nedeniyle bölgesel bir güç haline dönüştü. Mesela Hizbullah, düşman İsrail’in 2006 yılındaki saldırısıyla yapılmak istenen yeni Ortadoğu senaryosunu fark etti ve bu senaryo planını Amerika Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın da açıkça dile getirmişti ve Hizbullah bu planı etkisiz hale getirdi. Çünkü İsrail 2006 yılındaki savaşta yenildi ve Hizbullah’ın zaferi yeni Ortadoğu olarak adlandırılan bölgesel senaryoyu etkisiz hale getirdi ve sadece böyle bir plan karşısında duran kişi bölgesel güç olabilir ve bu olaydan sonra Hizbullah’ın bölgesel bir güç olduğu kanıtlandı ve bu güç Suriye’de son birkaç yılda yaşanan gelişmelerle birlikte yeniden kendini gösterdi. Çünkü bizim Suriye’deki askeri ve maddi olarak kapsamlı bir şekilde varlığımız ve Hizbullah’ın fedakarlıkları eşsiz ve benzersizdi ve biz zor günlerde Suriye hükümetine destek verdik ve bu durum bölgedeki denklemleri değiştirdi.
Hizbullah’ın Irak’ta da IŞİD’e karşı savaşa katılarak eğitim, koordinasyon ve iş birliği rolü oynadı. Çünkü Iraklıların askeri komutanlara ihtiyacı yok ve bizim Yemen’deki rolümüz de sadece askeri uzmanlık ve danışmanlık hizmetiyle sınırlıydı.
Seyyid Hasan Nasrallah’ın Hizbullah kuvvetlerinin sadece zafere ulaşıldığında Suriye’den çıkacağı yönündeki açıklamaları Lübnan hükümet heyetinin hakkında bildiri yayınladığı küçük bir konu değil ve bu konunun daha geniş boyutlarda Lübnan’ın bölgesel gelişmelerdeki dahili durumu üzerinde etkisi olacak ve bu durum, tekfircilerin ve müstekbiretin eline geçmemesi için Hizbullah’ın Suriye’yi terk etmemesine neden olacaktır.