İmam Ali Hamaney: 28 Haziran şehitlerinin akan kanlarının bereketleriyle İslam inkılâbı gerçek ve sahih istikametinde yer aldı

  • 28 Haziran 2015
  • 899 kez görüntülendi.
İmam Ali Hamaney: 28 Haziran şehitlerinin akan kanlarının bereketleriyle İslam inkılâbı gerçek ve sahih istikametinde yer aldı

Dünya Müslümanlarının ve Mustazaflarının Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei dün (Cumartesi) öğleden sonra 28 Haziran (7 Tir) olayı şehitleri aileleri ile yine Tahran’da birkaç şehidi bulunan ailelerden bir grubu kabulü sırasında yaptığı konuşmada, İran halkı ve milletinin şehitlere ve şehit ailelerine minnettar ve medyun olduklarını bildirerek, bugün ülkenin sarsılmaz bir irade, düşmanın tanınması, kültür, siyaset ve sosyal yaşam gibi yumuşak savaş alanında düşmanla karşılaşmaya hazırlıklı olması gerektiğini, çirkef düşmanın heyula yüzünü bezeyerek örtmeye çalışanların ise gerçekte halkın çıkarlarına karşı olduklarını söyledi.

İnkılâbın bereket ve nimetlerinden birinin temel İslami maarifin yeniden üretimi ve onun toplumda hayata geçirilmesi olduğunu belirten Ayetullah Hamanei, bu temel maariften birinin, İran toplumunda tahakkuk bulan şehadetle ilgili tanım manzumesi olduğunu, öyle ki şehitlerin şuuruna vararak coşkuyla meydana adım attıklarını, onların sadakatli gayretlerinin ise büyük ilahi şehadeti beraberinde getirdiğini ve bugün bu şehadetlerin manevi eserlerinin toplumda yankılanmakta olduğunu söyledi.

Şehid ailelerinde onur, izzet duygusunun oluşması ve halk içerisinde manevi coşku ve şevk ortamının oluşmasının şehitlerin toplum içindeki bereketlerinden olduğunu belirten İslam İnkılâbı Rehberi konuşmasının devamında 28 Haziran 1981 olayına temasla, Ayetullah Behişti, bakanlar kurulu üyeleri, milletvekilleri, siyaset ve inkılâp aktivistlerinden kalabalık bir grubun şehid olduğu 28 Haziran olayı gibi büyük bir olayın dolayısıyla İslam İnkılâbının yenilgiye uğramasıyla sonuçlanması gerektiğini, ancak bu şehitlerin kanları bereketi sayesinde dakik olarak tasavvur olunan şeyin tam aksinin vuku bulduğunu ve bu olaydan sonra, halkın daha da birleşerek, İslam inkılâbının gerçek ve sahih istikametinde yer aldığını söyledi.

Ayetullah Hamanei, 28 Haziran şehitlerinin akan kanlarının bereketlerinden bir diğerinin de bu cinayetin faillerinin gerçek yüzlerinin ifşa olunması olduğunu hatırlatarak, 28 Haziran olayından sonra yıllardır kendilerini farklı bir şekilde tanıtmaya çalışan bu büyük cinayetin faillerinin gerçek yüzünün artık halk ve özellikle gençler için tanındığını ve bu teröristlerin kısa bir süre sonra da Saddam’a sığınarak, İran halkına ve hatta Irak halkına karşı koymak için Saddam’la birleştiklerini söyledi.

28 Haziran olayının yerli ve yabancı gizli ellerin açığa çıkmasına ve hatta kendi sessizlikleri ile bu olaya rıza gösterenlerin ifşa olmasına sebebiyet vermesinin bu facia şehitlerinin kanlarının bereketlerinden bir başkası olduğunu belirten İslam İnkılâbı Rehberi, 28 Haziran olayından sonra, rahmetli yüce imamın bu olayı çok güzel kullanarak, kendi asıl istikametinden sapmaya yüz tutmuş İslam İnkılâbını kurtardığını ve İnkılâbın asıl akımını bir kez daha halkın gözleri önünde sergilediğini söyledi.

28 Haziran olayından sonra toplum içinde oluşan manevi dirayet ve coşkuya da değinen Ayetullah Hamanei, bu olayın İslam İnkılâbının toplumun derinliklerine ne kadar nüfuz ettiğini ve etkili olduğunu düşmanlar için aydınlattığını ve inkılâba karşı şiddete başvurmanın hiçbir sonuç vermeyeceğini düşmanlara gösterdiğini söyledi.

İnsan hakları savunucusu olduklarını iddia eden müstekbir güçlerin gerçek hüviyetlerinin ifşa olmasının 28 Haziran faciası şehitlerinin kanlarının bereketlerinden bir başkası olduğunu belirten Ayetullah Hamanei, 28 Haziran faciasının asıl faillerinin bugün Avrupa ülkeleri ve Amerika’da serbestçe faaliyet gösterdiklerini, bu ülkelerin yetkilileri ile görüştüklerini ve hatta onlar için insan hakları konulu sempozyumlar düzenlendiğini söyledi.

Bu gibi davranışların insan hakları savunucularının nifak ve ikiyüzlülüğünün doruk noktaya ulaştığını gösterdiğini hatırlatan Ayetullah Hamanei, “ülkemiz genellikle esnaf, çiftçi, memur, üniversite hocası ve hatta kadın ve çocuklardan oluşan normal halkın oluşturduğu 17 bin terör şehidine sahiptir ama bu suikastlerin failleri bugün serbestçe insan hakları savunucusu ülkelerde varlıklarını sürdürmekteler” ifadesini kullandı.

Toplum içine direniş ve istihkâm ruhunun enjekte edilmesi ve halkın moralinin yüksek tutulmasının şehitlerden akan kanın bereketlerinden bir başkası olduğunu belirten İslam İnkılâbı Rehberi, Tahran’da son 270 şehidin naaş’ının teşyi merasimine halkın çok büyük ve coşkulu kalabalıkla katılmasına değinerek, bu büyük olayın topluma yeni bir coşku, şevk ve heyecan kattığını söyledi.

Konuşmasının devamında 28 Haziran olayı şehitlerinin gerektiği gibi tanıtılmadığını hatırlatan Ayetullah Hamanei, “Mümin, inkılâpçı, halkçı kültür cenahındaki gençler görüntü diliyle ve yeni imkânlardan yararlanarak bu çok seçkin ve güzide şahsiyetlerin simalarını ustaca çizmeleri ve tanıtmaları gerekmektedir” dedi.

Konuşmasının devamında şehitlerin ve onların ailelerinin İran halkı üzerindeki vasfedilemeyecek çok büyük hakkına temas eden İslam İnkılâbı Rehberi, şehid ailelerinin kendi büyük irade ve morallerini topluma aktarmaları gerektiğini ve ülkenin bugün böyle büyük ve üstün bir irade ve morale ihtiyacının olduğunu söyledi.

Düşmanı tanımanın günümüzde ülkenin temel ihtiyaçlarından biri olduğunu hatırlatan İslam İnkılâbı Rehberi, düşmanın süslenerek topluma yanlış tanıtılması hususunda uyarıda bulundu ve bu konuyla ilgili olarak Amerika ve onun piyonlarının İran halkına yönelik cinayetlerinden bazı örnekler verdi.

28 Haziran olayı, 28 Haziran 1987 tarihinde Serdeşt kimyasal bombardıman faciası, 2 Temmuz 1982 tarihinde Ayetullah Şehid Saduki’nin terör olayı ve 3 Temmuz 1988 tarihinde İran yolcu uçağının düşürülmesinin Amerika ve uşaklarının İran halkına karşı işlediği cinayetlerle ilgili sadece birkaç örnek olduğunu belirten Ayetullah Hamanei, bazılarının İran takvimiyle Tir ayına denk gelen Haziran sonu ve temmuz başlarının Amerikancı insan hakları haftası olarak ilan edilmesi gerektiğine inandıklarını söyledi.

“Halk, düşmanın düşmanlıklarını detaylı tanıyarak, kültürel, siyasi ve sosyal alanlar da dâhil yumuşak savaş alanlarında karşı koymaya ve mücadeleye hazır olmalıdır” diyen Ayetullah Hamanei, Amerika ve onun izinden gidenlerin iğrenç düşmanlığını medya propagandası ve süslemelerle örtmeye çalışanların gerçekte halka ve ülkeye hıyanette bulunduklarını söyledi.

Konuşmasının son bölümünde ise İran halkının şehit ailelerinin umut bahşedici, ifşa edici ve coşku verici mesajlarına muhtaç olduğunu belirten Ayetullah Hamanei, İran halkının şehitler ve şehit ailelerine minnettar ve medyun olduklarını, bu gerçeği inkâr edenlerin ise halkın çıkarlarına yabancı olduklarını ve gerçekte İran kimliğine sahip olsalar da yabancı olduklarını söyledi.

İslam İnkılâbı Rehberinin konuşmasından önce Veliyi Fakih’in temsilcisi ve şehitler ve gaziler kurumu başkanı Hüccetul İslam Şehidi Mahallati yaptığı kısa bir konuşmada 28 Haziran olayı şehitlerinin anısını saygıyla yâd ederek, İslam ve İnkılâb düşmanlarının tüm arzu ve girişimlerine rağmen 28 Haziran olayı şehitlerinin anısının İran’da her zaman canlı olduğunu söyledi.

Hüccetul İslam Şehidi Mahallati, İslam İnkılâbı tarihinin, 28 Haziran olayı ve diğer benzer olayların ve İnkılâp evlatlarından binlercesinin suikaste uğramasının zaafa yol açmadığı gibi hatta İran halkının direniş, kudret, mukavemet ve üstünlüğüne yol açtığını gösterdiğini söyledi.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.