İmam Ali Hamaney’den İran nükleer müzakere heyetine övgü
İmam Ali Hamaney dün (Salı) öğleden sonra cumhurbaşkanı Ruhani ve bakanlar kurulu üyelerini kabulünde, Emir’ul Müminin Ali’nin (as) Malik Eşter’e fermanından bazı bölümleri aktararak, ruhi, manevi ve düşünce desteğinin tüm sorunların çözümünün temel faktörü olduğunu ve Mevlel Muttakin İmam Ali (as) ın Nehcül Belaga’sında var olan tedebbür ve tefekkür’ün böyle bir desteği oluşturduğunu söyledi.
Bu konuşmadan önce nükleer görüşmelerle ilgili bir konuşma yapan cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin açıklamalarına değinen İslam İnkılabı Rehberi, nükleer müzakere heyetinin sadakatli ve ısrarlı zahmet ve çabalarından dolayı takdir ve teşekkürlerini bildirdi.
Konuşmasının bir bölümünde Malik Eşter’in Emirul Muminin Ali (as) ın yanındaki konumuna ve özel kişiliğine temas eden İmam Hamaney, Hz. Ali bin Ebu Talib (as) ın kendi fermanını işte böyle bir şahsiyete aktardığını ve bu hususun üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu söyledi.
İslam İnkılâbı Rehberi Hz. Ali’nin malik Eşter’e fermanında yetkililer için belirlenen sorumluluk ve göreve temas ederek, “halkın devlete karşı olan hakları ve vergi almak, halkı ve topraklarını müdafaa, toplumun salah ve kurtuluşa hidayet ettirilmesi, ülkenin kalkındırılması ve bayındır hale getirtilmesi, Emir’ul Muminin Ali (as) ın Malik’e mektubunda yöneticilerin omuzlarına yüklemekte” dedi.
İmam Hamaney, “tüm şartlarda ve konumlarda İslam yöneticilerinin ilahi takvaya davet edilmesi”, “Farzlar, sünnetler ve müstehapların yerine getirtilmesinde tam ciddiyet”, “Kalpte, dilde ve amelde ilahi nusret ve yardım” ve “tüm şehvetler, heva ve heves karşısında nefsin kontrol altına alınması” hususların İmam Ali (as) ın kendi nefsini tezkiye ve yapılandırmayla ilgili olarak Malik Eşter’e yazdığı fermanında gündeme getirdiğini söyledi.
Önceki yetkililerle ilgili olarak insaflı yargıda bulunmak İslam İnkılabı rehberinin İmam Ali (as) ın Malik Eşter’e yazdığı fermanından yararlanarak tavsiyede bulunan İslam İnkılabı rehberi konuşmasının devamında bir insanın sorumluluğu boyunca en iyi birikiminin Salih amel olduğunu hatırlatarak, halkın fikir, teamül ve sonuca vardırdıkları yargılarında, hataya düşmediklerini, bunun için de halkın yargılarında yetkililerden hangisinin Salih olduğunu ve hangisinin yanlışa düştüğünü anlamanın mümkün olduğunu söyledi.