İmam Seyyid Ali Hamaney’in son olaylarda Amerika’nın rolünü vurgulaması
İslam inkılabı rehberi bugün (Çarşamba) HŞ 13 Aban (4 Kasım) Dünya Emperyalisti ile ulusal mücadele günü eşiğinde coşkulu yüzlerce öğrenci ile yaptığı görüşmede, 13 Aban gününün, Amerika’nın şirretliklerinin vücut bulmuş hali ve kırılganlığı ve yenilgi olasılığının tezahürü olduğunu söyledi.
4 Kasım günü, İran tarihinde 3 önemli olayın yıldönümüdür. İmam Humeyni’nin 4 Kasım 1964 tarihinde Türkiye’ye sürgün edilmesi, öğrencilerin 4 Kasım 1978’de Tahran üniversitesinde öldürülmeleri ve 4 Kasım 1979’da Amerikan elçiliğinin ele geçirilmesi, her biri İslam inkılabı hareketine şekil vermede özel bir rol oynadılar; her 3 olayın kimliği, emperyalizm ve unsurları ile mücadeledir, bu yüzden bu gün, “emperyalizm ile ulusal mücadele” günü olarak takvimlere geçmiştir.
İslam inkılabı rehberi İmam Ayetullah Seyyid Ali Hamenei 4 Kasım gününün, tarihi ve tecrübe kazandıran bir gün olduğuna işaretle, şöyle buyurdu: Amerikalılar ve Amerikan eğilimli olanlar bu önemli gün ve onun birleştirici ve gönül birliktelikteki mitinglerinden öfkeli ve gerginler, çünkü bu gün hem Amerika’nın kötülüklerinin vücut bulmuş hali hem de Amerika’nın kırılganlığının ve yenilme olasılığının somutlaşmışı ve kanıtı.
İmam Humeyni -ra- kapitülasyon ve Amerikalı müsteşarların dokunulmazlığına itirazı nedeni ile sürgün olayı aslında emperyalizm ve sömürgecilikle mücadelenin kaynağı oldu. 4 Kasım 1378’de öğrencilerin şah rejimine itiraz için üniversiteye gitmeleri ile şehadetleri ayrıca İmam Humeyni’nin -ra- tabiri ile ikinci inkılap olan Amerikan casusluk yuvasının ele geçirilmesi olayı, halkın emperyalizme karşı inkılapçı hareketinin devamı sayılıyor.
İran’daki Amerikan casusluk yuvası, Amerika’ya gizli bilgilerin verildiği bir yerdi. Buranın ele geçirilmesinden sonraki bazı belgeler, Amerika’nın en başından beri İran’a komplo kurmayı düşündüğünü ve İran İslam inkılabının zaferine karşı olduğunu gösteriyor. Casusluk yuvasını ele geçirilmesi ardından dönemin Amerika Başkanı Jimmy Carter hükümeti, İran’ın Amerika ulusal güvenliğine yönelik tehdidi bahanesiyle 8 Kasım 1979’da İran’ın o ülkede sahip olduğu tüm mal varlıklarını bloke etti. Amerika’nın İran’a baskı yapmak için bu politikası, İslam inkılabının zaferinden bu yana tüm siyasi, ekonomik ve hatta askeri araçlarla devam etti.
İslam inkılabı rehberi konuşmasının devamında ülkedeki son kargaşalarda Amerika’nın rolüne işaretle, şöyle buyurdu: Ülkedeki olaylara dair İstihbarat Bakanlığı ve Devrim Muhafızları bünyesindeki İstihbarat Teşkilatı’ndan yapılan ortak açıklamada önemli bilgiler yer almıştır ve düşmanın Tahran ve büyük kentler ve küçük kasabalar için kötü plan hazırladığını gösteriyor.
Bu bağlamda yayınlanan ortak bildiride, ”ABD casusluk servisinin (CIA), isyanlar başlamadan önce müttefik casus servisleri ve vekilleriyle işbirliği yaparak, İran’a karşı cinayet işlemek amacıyla ve de ülkenin toprak bütünlüğünün yanı sıra dış baskıların yoğunlaşmasına zemin hazırlayan, İran çapında bir isyan başlatması gerektiği belirtiliyor” denildi.
Tarihi tecrübeler ve kanıtlar, Amerika hükümetinin son 10 yıllarda veya en azından son yıllarda Amerika dahil düşmanların insan hakları ve kadın hakları gibi konuları, kaos, ihtilaf ve İran toplumunda çatlak oluşturmak için bir fırsat olarak gördüklerini, hatta bunun için önceden planlar yaptıklarını gösteriyor.
“hibrit savaş eğitmenlerinin eğitimi” kurslarının düzenlenmesi ve öğretmenler, işçiler ve öğrenciler gibi çeşitli kesimleri, oluşturulan sahte ve kirli gruplar tarafından etkilemek ve bu kesimleri suiistimal etmek için lider oluşturmak ise Amerika ve batlı ve bölgesel destekçilerinin İran’da olaylar çıkartmak için eylemlerinden biridir.
Ayetullah Hamenei de Amerikalıların İran halkına acıdıklarına dair utanmaz yalanlarına işaretle, şöyle bir vurguda bulundu: Son haftalarda yaşananlar sırf sokakta çıkarılan bir kargaşa olayı değil. Bu hibrit savaşta ABD, Siyonist Rejim ve sinsi bazı Avrupalı güçler ile gruplar İran milletine darbe vurmak için tüm imkanlarını seferber ettiler. Elbette ki İran milleti kötü niyetlilerin ağzına tokat attı ve onları hezimete uğrattı./