İran: Doğu Kudüs değil bütün Kudüs Filistinlilere ait
Dünya İslami Uyanış Kurultayı Genel Sekreteri Ali Ekber Velayeti, düzenlenen basın toplantısında Filistin’deki gelişmeler konusuna değinerek şu açıklamalarda bulundu: ‘Filistin aynı şekilde İslam dünyasının ilk meselesidir ve yaşanan son gelişmeler, Filistin konusunun çok önemli olduğunu göstermiştir.
Son yıllarda İslam dünyası için gerçek dışı düşmanlar gündeme getirmek adına; Amerika, İsrail ve bölge erbabları arasında bir üçgen şekillenmiştir. Filistin’in asıl savunucusu ve direniş hattının başlangıcı olan İran İslam Cumhuriyetini temel düşmanları karar kıldılar ama İslam Dünyasında şahit olduğumuz son gelişmeler ve daha önce benzeri görülmemiş zaferler, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun ve hatta İsrail’i meydana getiren ülkelerin ret oyu kullanmasına neden olmuştur.
Analistler, Amerika iktidarının bu düşüşünden üzüntü duymuşlardır ve bir gazete, aslında bu karara 250 ülkenin ret oyu vereceğini ama Amerika’nın bazı ülkelere yaptığı tehditlerin, 128 ülkenin karşıt oy kullanmasına neden olduğunu yazdı. Amerika’nın dostlarının sayısı beş parmağı geçmez. Bunların arasında sadece 5 Avrupa ülkesi var ve bu ülkelerin çoğu gündemde olan ülkeler değildir.’
Velayeti, Amerika yanlılarının tutum değiştirme nedeninin, Direniş Cephesinin Suriye ve Irak’taki zaferleri ve Amerika ile birlik olmanın üçüncü bir intifadanın başlamasına neden olacağı korkusu olduğunu belirterek şunları söyledi: ‘Bu şartlarda batılıların bölgedeki menfaatlerinin durumunun ne olacağı belli değildir.
İslam İş birliği Teşkilatı’nın yönergesi de kesin değildir ve Filistin’i ikiye ayırmıştır. Bu İran İslam Cumhuriyeti’nin düşüncesine aykırıdır. Bu yönergede doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olacağı açıklanmıştı ama biz bütün Kudüs’ün Filistinlilere ait olduğuna inanıyoruz. Bizim iki bölgemiz, iki Filistin’imiz yok ve İran İslam Cumhuriyeti bu konudaki düşüncelerini açıklamıştır ama onaylanan şey gerçekle uymamaktadır.
Çok yakın bir zamanda Dünya İslami Uyanış Yüksek Kurulu düzenleyecek ve kararlarımızı alacağız.’
Ali Ekber Velayeti, Trump’ın İran İslam Cumhuriyeti’ni tehdit eden son konuşması hakkında sorulan soruya şöyle yanıt verdi: ‘Trump, Rusya ve Çin’e olan düşmanlığı ile birlikte yeni bir düşmanlık oluşturmaya çalışıyor. Amerika’nın savaş yanlısı hayatı düşmanlıkla geçiyor ve Amerika’nın soğuk savaşa yeniden başlamaktan başka çaresi yoktur.
Trump’ın yaptığı bu konuşma, soğuk savaş düşüncesinin bir göstergesidir.’
Dünya İslami Uyanış Kurultayı Genel Sekreteri, İslam ülkeleri arasında ortak bir ordu kurulması planı ile ilgili yöneltilen soru hakkında ise, bu planın uluslararası alanda bir koordinasyona ihtiyacı olduğunu ve bu konuda çok rahat karar alınamayacağını belirterek, Müslümanları ve Filistinlileri zafere ulaştıracak şey, kararlılık, mücadele meydanında bulunma ve direnişin şekillenmesidir” ifadesinde bulundu.
Velayeti, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanının son konuşması ve Suudilerin Trump’ın Kudüs hakkındaki kararından haberleri olduğu ile ilgili olarak şunları söyledi: ‘50’li yıllarda 13 ülke büyükelçiliğini Kudüs’e taşıdı ve genel anlamda bir Müslüman direnişi oluşunca hepsi döndü. Bugün Amerika’ya en yakın ülke bile Amerika’yı eleştiriyor ve Adil el-Cübeyr Amerika’nın bu kararının mantıksız olduğunu söylüyor.
İşgal topraklarında oluşan ortam daha önce benzeri görülmemiş bir ortamdır, hatta Tunus ve Cezayir de bile Arap liderlerinin resimlerini de Trump ve Netanyahu’nun resimleriyle birlikte yakıyorlar. Bu dalga sönmeyecektir.’
Ali Ekber Veleyati, Filistin’de referandum düzenlenmesi ve her Filistinliye bir oy planı hakkında ise şu ifadelerde bulundu: ‘Bu çok önemli bir plandır ve İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei bu planı gündeme getirmiştir, ama bugün önemli olan şey, karşı tarafın Filistinlilerin haklarını vermekten başka çareleri olmadığını ve Filistin’in gerçek sakinlerinin kendi hükümetlerini seçmeleri gerektiğini anlamaları için, direnişin intifada boyutunda devam etmesidir.’
Velayeti, Mahmud Abbas’ın Tahran’a ziyareti ve bu haberin yalanlanması ile ilgili olarak, “Benim bu haberin kaynağı hakkında bir bilgim yok ama bildiğim kadarıyla Mahmud Abbas’ın ziyaretiyle ilgili bir karar alınmadı.’
Dünya İslami Uyanış Kurultayı Genel Sekreteri, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Myanmar’daki soykırım hakkında aldığı kararla ilgili olarak ta şunları söyledi: ‘Bizim politikamız Myanmar’daki soykırımı kınamaktır ve sadece başka bir dine mensup olmak, bu sorunlarla karşılaşmaya neden olmamalıdır. Myanmar’ın yaptığı şeyin, Siyonist Rejimin işlediği cinayetlerden farkı yoktur.’
Velayeti, İran tarafından Yemen Halk Güçlerine füze gönderildiği hakkında ise, “Yemen’e doğrudan müdahalede bulunan, bazı gerici ülkelerdir ve biz sadece siyasi yardımda bulunduk. İran İslam Cumhuriyeti defalarca Yemen’e insani yardım göndermeye çalıştı.
Arabistan savaş uçakları her gün Yemen’i bombalıyor ve bu ülkenin sıkı dostları bile Arabistan’ın bu politikasına karşı ve bütün bu düşmanca saldırılar, vahşet ve insanlık dışı kuşatma cahiliyet yöntemleridir.’
Dünya İslami Uyanış Kurultayı Genel Sekreteri son olarak, Mısır’ın Filistin meselesindeki rolü ve İran’ın Mısır’la istişarede bulunma ihtimali ve iki ülke ilişkilerinin açılması hakkında şu ifadelerde bulundu: ‘Mısır halkı her zaman Filistin’i destekleme konusunda sağlam bir sütundu ve geçmişte yaşanan Arap-İsrail savaşlarında direniş ekseni Mısır halkıydı ve önemli bir konuma sahiptiler. Ama Mısır hükümetinin ne gibi bir karar aldığını bilmiyorum.’