İran’da yeni yılın bütçe tasarısında direniş ekonomisine vurgu
Cumhurbaşkanı Dr. Hasan Ruhani Pazar günü sabah saatlerinde İslamî şura meclisine gelerek yeni yılın bütçe tasarısını meclise sundu. Ruhani genel kurul oturumunda yeni yılın bütçesinde belirlenen genel politikaları savundu. Yeni yılın bütçesinde %8’lik iktisadi büyüme endeksi hedefleniyor. Ancak bu hedefe ulaşmanın genel politikalarda iktisadi ve mali istikrar gibi çeşitle etkenlere bağlı olduğu anlaşılıyor.
Cumhurbaşkanı Dr. Hasan Ruhani Pazar günü sabah saatlerinde İslamî şura meclisine gelerek yeni yılın bütçe tasarısını meclise sundu. Ruhani genel kurul oturumunda yeni yılın bütçesinde belirlenen genel politikaları savundu. Yeni yılın bütçesinde %8’lik iktisadi büyüme endeksi hedefleniyor. Ancak bu hedefe ulaşmanın genel politikalarda iktisadi ve mali istikrar gibi çeşitle etkenlere bağlı olduğu anlaşılıyor.
Cumhurbaşkanı Ruhani bu bağlamda bazı endekslere ve özellikle hükümetin enflasyonu kontrol altına almakta başarısına işaretle hükümet üç yıldan daha az bir süre içerisinde enflasyon oranını %40’tan %10’ların altına düşürmeyi başardığını kaydetti.
Hükümetin sunduğu verilere göre geçen Nisan ayında 1.2 milyon işsiz iş piyasasına girdi. Bu veri, hükümetin bir yandan istihdam alanı açma çabasını yansıtırken, öbür yandan karşı karşıya bulunduğu zorlu şartların hala devam ettiğini gösteriyor. Bu yüzden hükümetin belirlediği hedeflere ulaşma sorumluluğunun büyük bir bölümü yeni yılın bütçesinin omuzlarına yüklendiği anlaşılıyor. Yeni yıl aynı zamanda 11. Hükümetin dört yıllık görev süresinin sonuncu yılı sayılıyor.
Öte yandan istihdam alanı açma yönündeki hedeflere ulaşmanın bir yolu imar projelerinin hayata geçirilmesi ve bu projeler için tahsis edilen bütçelerin yüzde yüz karşılanmasına bağlıdır. Bu çerçevede hükümet 300 milyar dolar olarak belirlediği genel bütçenin beşte bir kadarını imar projelerine tahsis etmiş bulunuyor. bu rakam İran’da imar projelerine tahsis edilen en büyük bütçe sayılıyor. Nitekim bu önemli artış ülkenin iktisadi kalkınmasına uygun zemin oluşturabileceği ifade ediliyor.
Ruhani kabinesi şimdiye kadar enflasyonu kontrol altına almakta başarılı oldu. Gerçekte enflasyon oranı ancak uygun mali politikalarla kontrol altına alınabiliyor, fakat ekonomik durgunluk hala devam ediyor. Bu yüzden hükümetin esas amacı ham petrol satışı gibi kırılgan bir dayanağa dayanmaktan kurtulmak olmalıdır. Bundan başka hükümet istihdam alanlarını genişletmek için iç ve dış yatırımların üzerinde odaklanıyor. Bu çerçevede hükümetin tüm gayreti direniş ekonomisi zemininde hareket etmek ve petrole olan bağımlılığı yeni yılın bütçesinde azaltmaya yöneliktir.
Bugün İran’da petrol ve doğalgaz sektöründe iyi bir hareketlilik gözleniyor. Aslında petrol son yıllarda hala genel bütçeyi karşılamanın temel direklerinden biri olmuştur. Fakat şimdi bu durumdan sıyrılma süreci başladığı gözleniyor. Petrolün İran ekonomisinde en önemli rolü, döviz gelirlerinin %85 kadarını karşılamasıdır. Nitekim son 20 yılda genel bütçede öngörülen gelirlerin yaklaşık %54 kadarı petrol ihracatı ile karşılandı. Fakat son yılarda petrol fiyatlarının artışı geçici bir süreçti ve özellikle son iki yılda İran’ın petrol gelirleri bir yandan petrol ihracatına uygulanan yaptırım ve öbür yandan petrol fiyatlarının düşmesi ile beraber büyük düşüş kaydetti. Bu düşüş, direniş ekonomisinin zaruretini daha da belirgin hale getirdi. Bu yüzden beşinci beş yıllık kalkınma programından itibaren petrole olan bağımlılık azaltılmaya başladı. Ancak şimdi petrol gelirlerinin düşmesinden doğan sarsıntıların mecliste görüşme aşamasında olan altıncı beş yıllık kalkınma programını gölgeleyebileceği ifade ediliyor.
Ruhani kabinesi geçen sene petrol gelirine olan bağımlılığı %25 seviyesine kadar düşürmüştü. Şimdi de hükümetin ekonomi takımı, yeni yılın bütçesini iktisadi gerçeklere ve petrolün gerçek fiyatına göre düzenlemeye çalışıyor. Yeni yılın bütçesinde petrol fiyatı varil başına 50 dolar olarak belirlendi. Şimdi ise bütçe tasarısında öngörülen rakamların mecliste ne kadar değişeceğini bekleyip görmek gerekir. Ancak her halükarda İran ekonomisinin gelecek yılda yönü direniş ekonomisi temelinde olması gerekir. Gerçekte İran ekonomisine dayatılan yaptırımların bir bölümünün kaldırılması İran için bir fırsattır, fakat tüm sorunların çaresi değildir.