İran’ın İslam ülkeleri ve dünyadaki seçkin bilimsel konumu

İran İslam Cumhuriyeti cumhurbaşkanının bilimsel ve teknolojiden sorumlu yardımcısı yaptığı açıklamada, inkılabın büyük liderinin stratejik politikası sayesinde, İslami İran’ın artık, büyük bilim insanları ve yetenekli teknolojik şirketlerle önde gelen bir bilimsel güç haline geldiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı bilimsel ve teknolojiden sorumlu yardımcısı Ruhullah Dehgani Firuzabadi Cuma akşamı İsfahan kentinde 5.si düzenlenen Mustafa -saa- ödülü açılışında, “Ülkenin her alanında bilim ve teknolojinin geliştirilmesine yönelik stratejik yaklaşım, büyük liderin devrim politikasının en önemli dayanaklarından ve Resul Ekremin -saa- öğretilerine paraleldir.” Dedi.
HŞ 1391 yılında İran kültürel yüksek konseyinin girişimi ile başlayan ve bu yıl 5.si düzenlenen Mustafa -saa- ödülüne şimdiye kadar dünyanın 14 bilim insanı hak kazanırken, bilimsel dergilerde İslam ülkelerinin Nobel ödülü olarak tanınıyor.
Mustafa -saa- Bilim ve Teknoloji Ödülü’nün beşinci etkinliğine 40 ülkeden 100’den fazla İslam dünyasının bilim adamları katılıyor.
İnsanlık için faydalı bilimin standart haline getirilmesi, bilimin üretimi ve gelişmesinde ve uluslararası bilimsel iletişimin genişletilmesinde İran İslam Cumhuriyeti’nin asil imajının belirlenmesi ve tanıtılması, Mustafa -saa- etkinliğinin düzenlenmesinin amaçlarından biridir.
Farklı ülkelerdeki bilimsel üretimler, toplumun çeşitli yönlerinde büyümenin, gelişmenin ve bunun sonucunda ekonomik ilerlemenin yolunu gösteren ilerlemenin en önemli göstergelerinden biridir.
İslam inkılabının zaferinden sonra İran’ın gurur duyduğu konulardan biri de, uluslararası forumlar tarafından defalarca onaylanan, ülkenin bilimsel alanlarda artan büyümesi ve aktif varlığıdır. Örneğin İslam inkılabının zaferinden sonraki dönemde İran’ın dünya bilim üretimindeki payı 180 kat ve İranlı araştırmacıların makale üretimi ise devrimin zaferinden sonraki yıllarda 55 kat arttı.
İslam dünyasında “In Cites” veri tabanının bilgilerine göre İran, 57 İslam ülkesi arasında alınan atıf sayısında birinci, yayın sayısı açısından ikinci, “H” indeksi olan makale sayısı ve atıf sayısı bakımından ise dördüncü sırada yer alıyor. Uluslararası “Web of Science” web sitesinde yayınlanan rapora göre: “İran, 2019’da %10,4’lük bilimsel büyüme oranıyla dünyanın en iyi 25 ülkesi arasında ikinci sırada yer alıyor.” Ayrıca “New Scientist” ve “Metrix Science” adlı iki saygın bilim kuruluşunun raporuna göre İran İslam Cumhuriyeti, 1980-2009 yılları arasında dünya ortalamasının 11 katı büyüme oranıyla bilimsel büyümede ilk sırada yer alıyor.
Bu istatistikler İran’ın bilim ve teknoloji ilerlemesi yönünde dünyadaki diğer tüm ülkelerden daha hızlı ilerlediğini gösteriyor. Böylece İran’ın dünya bilim üretimindeki payı 1998’de %0,07’den 2020’de %2’ye ulaşacak.
Hiç şüphesiz, İran’ın çeşitli bilimsel alanlardaki ilerlemesine bakıldığında, düşmanların çok yönlü siyasi, ekonomik ve askeri baskılarının İslam Cumhuriyeti’nin güç bileşenlerini dizginlemekte başarısız olduğu görülüyor. Nano, havacılık, tıp, kök ve nükleer hücre alanlarında ileri teknolojilere ulaşmak, İran’ın yaptırımlar altında elde ettiği bilimsel, ekonomik ve teknolojik gelişmenin örnekleri arasında yer alıyor.
İslam inkılabı rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamenei ülkenin bilimsel ilerlemelerinin devam zarureti hakkında şöyle buyuruyor: Biz çok ilerleme kaydettik, birçok örneğimiz oldu; bir örneği bilimin ilerleyişidir. İnkılaptan sonraki bu yıllarda bilimsel ilerleme açısından dünyanın geri kalanının ilerisindeydik. Bu benim kanaatim değil, uluslararası merkezlerin kanaatidir; bu, bilimsel ilerlememizin hızı ve ivmesinin dünya ortalamasının birkaç katı olduğu anlamına geliyor… Bilim, gerçek anlamda güçtür… Bilgi, ülkeye güç, otorite getirir.(hş1400/11/28)