İslam İnkılabı Lideri: spor yaptırımları, müstekbirlerin iddiasını boşa çıkardı

Dünya Mazlumları ve Müslümanları Lideri İmam Ayetullah Seyyid Ali Hamanei Ukrayna savaşı ardından spor alanındaki yaptırımların müstekbirleri ve onları izleyenlerin sporu siyasileştirmeme yönündeki iddialarını boşa çıkardığını belirtti.

İslam İnkılabı Lideri enformasyon bürosunun bildirdiğine göre İslam İnkılabı Lideri İmam Ayetullah Hamanei’nin 11 Eylül 2022’de şehit sporcular kongresi yetkilileri ve bir grup şehit sporcu annelerini kabul ettiği görüşmedeki beyanatı, bugün (Pazartesi) düzenlenen konferansta yayınlandı. İslam İnkılabı Rehberi söz konusu beyanatında spor alanındaki yaptırımların batılıların çıkarları söz konusu olduğu zaman, kendi kırmızı çizgilerini kolayca ayaklar altına aldıklarını gösterdiğini söyledi.

İmam Ayetullah Hamanei, sahada teknik zaferi değersel zaferle birleştirmenin zaruretine değinerek şöyle buyurdu: İran’lı sporcunun Siyonist rejim temsilcileriyle karşılaşmaktan kaçınması nedeniyle madalyadan mahrum kalması, gerçekte bir zaferdir, zira yarışa katılmak gasıp, cellat ve bebek katili rejimi resmiyete tanımak ve teknik zafer uğruna ahlaki zaferi feda etmek anlamındadır ve bunun hiçbir değeri yoktur.

İslam İnkılabı Lideri, sporun mevcut ortamının şehit sporcuların maneviyatından etkilendiğini kaydederken, İran’Lı sporcuların dindarlık ve taahhüdünün tecellilerine değinerek şöyle dedi:  Şampiyonluk platformunda başörtüsü takan ve bir yabancıyla tokalaşmayan bir kadın sporcunun bulunması, şehit ailelerine şampiyonluk madalyası verilmesi, zaferden sonra masum imamların isminin zikredilmesi ve spor heyetinin Erbain ziyaretine gidişi günümüz maddi ve fesat dolu dünyasında benzersiz ve müthiş olaylardır ve bunlar İran milletinin ruhsal ve ahlaki derinliklerini tanımak için dikkate alınmalıdır.

İmam Ayetullah Hamanei, sporculara müsabaka sahası ve dışındaki davranışlarına dikkat ederek namus ve haysiyetini, milletini ve vatanını korumaları tavsiyesinde bulunarak, şöyle buyurdu: geçmişte bizim spor ortamımız her zaman Allah ve masum imamlar adı ve dini ve ahlaki yönlerle süslenmişti, ancak batılılar yeni sporlarla beraber kendi kültürlerini nüfuz ettirmek istediler, ki yeni sporları öğrenip ilerlerken, kendi Kültürümüzü hakim kılmalı ve sporun batı kültürünün girişi için bir köprü olmasına izin vermemeliyiz.