Kimyasal Saldırı Yalanı Beyaz Miğferlilerin Uydurması

Geçtiğimiz hafta ABD, Fransa ve İngiltere ile birlikte tüm uluslararası kurallar ve anlaşmalarını ihlal ederek, Suriye’deki bazı stratejik noktalara füzeli saldırı düzenlendiler. Ancak bu saldırıyla saldırganlar, istedikleri siyasi ve askeri sonuçlara ulaşmadılar. Uzmanlar, bu intihar ve işe yaramaz saldırının dünya kamuoyunun Batılı güçlere baskı unsuru haline geldiğine inanıyorlar.

Suriye’nin Tahran Büyükelçisi Adnan Mahmud, konuk olarak katıldığı “Sınırsız” isimli televizyon programında, ABD ve Avrupalı müttefiklerinin Suriye’ye füzeli saldırısı hakkındaki soruları yanıtladı.

ABD ile destekçilerinin Suriye’ye yaptığı füzeli saldırıya yönelik açıklamalarda bulunan Mahmud, “Beyaz Miğferlilerin yeniden casusluk yapmalarına ilişkin açık kanıtlara ulaşmayı başardık; bu belgeler, Suriye ordusunun kimyasal silah kullandığına dair ortaya atılan iddiaların Oscar ödüllü bu grubun sahte ve uyduruk bir oyunu olduğunu açığa çıkarıyor” diye konuştu.

Suriye yönetiminin elindeki bilgiler ve kanıtların, Duma kentindeki kimyasal silah kullanılmasının İngiltere ve ABD için casusluk yapan Beyaz Miğferlilerin çıkardığı uyduruk krizi olduğunu gösterdiğini ifade etti.

Mahmud; olay ile ilgili dünyaya muhabere edilen video ve görüntülerin yalan ve sahte olduğunu belirterek, bu olaya karışan doktorlar ve hemşirelerin teröristlerin baskısı altında bunu yatıklarını itiraf ettiklerini kaydetti.

Suriye’nin Tahran Büyükelçisi; ABD’nin geçmişte de muhtelif bahanelerle teröristlerle destek için Suriye topraklarına saldırdığına dikkat çekerek, ABD’nin uluslararası soruşturma komitesi denetçileri gelmeden önce Suriye’ye saldırdığına işaretle, “denetçiler saldırıdan önce gelseydi, ABD ve müttefiklerinin yalanı ortaya çıkar ve Suriye’ye saldırı için bir bahane kalmazdı” açıklamasında bulundu.

Mahmud ayrıca; BM Güvenlik Konseyi’nin 3 daimi üyesinin uluslararası kuralları açık şekilde çiğneyerek, BM üyesi bir ülkenin ulusal egemenliğini herhangi bir haklı gerekçe olmadan füzeli saldırıyla ihlal ettiklerini vurguladı.

Suriye’nin İran Büyükelçisi sözlerinin devamında; ABD ve teröristlerin Doğu Guta için özel planlar yaptıklarına ve bu baskı unsuruyla Şam’ı güvensizleştirmeye çalıştığına işaretle, ancak teröristlerin yenilmesiyle ABD’nin komplolarının boşa çıkarıldığını, bu önemli etkenin ABD’yi öfkelendirdiğini ve Suriye’ye saldırmasına neden olduğunu ifade etti.

Mahmud; Bu saldırılarda bölge ülkelerinin hava sahası ve topraklarının kullandığına temasla, bu saldırının ABD, İsrail ve bölgesel uşakları arasında bir farkın olmadığını gösterdiğini kaydetti.

Adnan Mahmud; teröristlerin Suudi para ve silahıyla Suriye’nin alt yapı tesislerini ve vatandaşların evlerini yok ettiği için Suudilerin teröristlerin cinayetlerine ortak olduğunu ifade etti.

Şam’ın Tahran Büyükelçisi; ABD’nin Suriye’de belli bir stratejisinin olmadığına dikkat çekerek, ABD’nin bölgede ve Suriye’de Siyonist rejimin politikalarını uyguladığını belirtti. Siyonist rejimin politikasının İran, Suriye ve Hizbullah olmak üzere direniş cephesine karşı koymak olduğunu sözlerine ekledi.

İran ile Suriye ilişkilerini stratejik ve tarihi olarak niteleyen Mahmud, İran’a Suriye’de terörizmle mücadeledeki çabalarından dolayı teşekkür etti, İslam İnkılabı Rehberi, İran cumhurbaşkanlığı ve milletinin Suriye halkı ve hükümetine yardımlarının tarihe geçeceğini, Suriye’nin barış döneminde ve yeniden inşa sürecinde de dostlarına çok güvendiklerini ifade etti.

Suriye’nin Tahran Büyükelçisi; Suriye ordusunun teröristlere karşı zaferlerinin bölge denklemleri üzerinde kesinlikle olumlu etki bırakacağını vurguladı.