Mukteda Sadr’ın Irak hükümetine verdiği üç teklif
Sadr gurubunun lideri Musul’un DAEŞ’ten temizlenmesinin 2. Gününde, Irak hükümetine ülke güvenliğini korumakla ilgili teklifte bulundu. Bu istekleri daha önce Haydar El-Ebadi tarafından da dile getirilmişti.
Mukteda Sadr, Musul’un DAEŞ işgaline uğramasından sorumlu olarak kimselerin yargılanması, mülteciler ve mağdur duruma düşmüş insanlara yardımların yapılması, Irak’ın batı sınırlarının güvenliğinin sağlanmasını istedi.
Neynova il merkezi Musul’un DAEŞ’in işgaline uğramasının bir nedeni, Vali Esil Nuceyfi gibi bazı yerel yetkili ve önde gelen şahsiyetler ve komutanların ihanetiydi. Bu hain kimseler, Irak ordusu ve güvenlik güçlerini şehir dışına çıkarıp, tekfirci terör örgütüne karşı direnmelerini engelleyip, silahsızlandırdılar. Selefi Vahhabi DAEŞ tekfirci terör örgütü, 1700 Şii askeri öğrenciyi katliamdan geçirdi ve Irak’ın diğer bölgelerini ele geçirmeye çalıştı. Ancak Haşdüşşabi’nin kurulması ve silahlandırılmasıyla DAEŞ katiller sürüsünün yayılmacı girişimleri durduruldu.
Musul’da DAEŞ’in imha edilmesi ardından hainlerin tutuklanıp yargılanması, Irak devletinin en önemli önceliklerinden biridir. Böyle bir durumda Irak milli güvenliği sağlanabilir. Bu mahkeme duruşmasını gerçekleştirebilmek için, ilkin uluslararası seçkin hukukçular ve yargıçlarla savcılardan oluşan “Hakikatı araştırma komitesi” kurulmalıdır. Siyasi emellere bulaşmadan Hukuk ve yasalar çerçevesinde hainler ve DAEŞ işbirlikçileri tutuklanıp adil mahkemelerde yargılanmaları ve cezalandırılmaları gerekir. Musul’un düşmesine sebep olan, işgale direnmeyen yöneticiler ve yetkililerin yargılanması, Irak halkının Irak mahkemelerine ve devletine olan güvenini tazeleyebilir. Buna ilaveten Irak milli güvenliği, milli menfaatleriyle toprak bütünlüğüne kasteden, halkın güvenliği ve menfaatlerini kendi siyasi ve bireysel çıkarlarına feda eden kimselere de açık bir uyarı sayılır.
Mukteda Sadr’ın bu talebi makul ve mantıki bir istektir. Çünkü Irak halkı DAEŞ terör çetelerinin işgalinden dolayı dayanılmaz acılar ve mahrumiyetler çektiler. Bu nedenle Irak halkı, yargı gücü ve hükümetinin hainlere ve terör işbirlikçilerine gereken dersin verilmesini, adaletin yerini bulmasını istiyor.
Irak halkı ve özellikle Kuzey Irak halkı terör saldırılarından ötürü mülteci duruma düştü, evleri yıkılıp yakıldı, avare hayatı yaşamaya başladı. Sadr ise, yerlerinden edilen insanların kendi köy ve şehirlerine geri dönebilmeleri için evlerinin onarılması gerektiğini vurgulamaktadır. Musul’un DAEŞ vahşi teröristlerden temizlenmesi ardından Irak başbakanı Ebadi, sosyal hizmetleri daha sükûnet içinde gerçekleştirebilir ve halkın konut ve geçim şartlarını olumlu hale getirebilir. DAEŞ halkın evlerini gasp ederek yağmaladı. Irak tarihi eserlerini yıktı ve yağmaladı. Bundan amacı Irak’ın binlerce yıllık medeni eserlerini ortadan kaldırıp, medeni açıdan gelecek nesilleri soysuzlaştırmaktı. Irak Hükümeti köy ve kentlerin enkazını kaldırıp yeniden inşa ve onarım çalışmalarını başlatmalı, yoksulluk içinde kıvranan Irak halkına geçim kaynakları ve şartlarını sağlamalıdır. Tabi ki Irak Hükümeti tek başına yıkımların üstesinden gelemez. Bu nedenle komşu ve diğer bölge ülkeleriyle bölge dışı zengin ve gelişmiş ülkelerle uluslararası kuruluşların mali, ekonomik, teknik ve uzman ekiplerin yardımına ihtiyaç duymaktadır.
Suriye ile Irak’ın ortak sınır bölgelerinde terör çeteleri saldırı ve faaliyetlerini hala sürdürmektedirler. Suriye topraklarında DAEŞ ve diğer tekfirci terör örgütleri, saldırılarını ve katliamlarını devam ettirmektedirler. Bu nedenle Irak’a sızmalarını önlemek için Mukteda Sadr’ın belirttiği gibi, Irak’ın batı sınırlarının güvenliği sağlanmalıdır. Aksi takdirde Amerika başta olmak üzere Batı, gerici Arap rejimleri, Siyonist Yahudi milis güçler ve Irkçı İsrail rejimiyle AKP hükümetinin desteğindeki teröristler, Irak ile Suriye’de yıkıcı, bombalı ve katliamcı saldırılarını sürdürebilirler.
Mukteda Sadr’ın bu talepleri hakkaniyet, makul ve mantıklı dayanağa sahiptir. Ancak Sadr da siyasi ve bireysel tercihlerini ön planda tutmayıp Irak hükümetiyle ordusu ve güvenlik güçlerine destek olmalıdır. /