Netanyahu’nun güvenlik hizmetlerinin başarısızlığını kabul etmesi

Siyonist rejim İsrail başbakanı, X sosyal medya platformunda 7 Ekim saldırısını tahmin etmedeki güvenlik hatası olarak tanımladığı olaydan, güvenlik servislerini sorumlu tuttuğu bir açıklamayı sildi. Çocuk katili Siyonist İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas’ın 7 Ekim saldırıları konusunda güvenlik ve istihbarat servislerini sorumlu tutan ve yoğun tepki çeken sözleri nedeniyle daha sonraki paylaşımında “hata yaptığını” belirterek özür diledi.

7 Ekim, Kudüs’ü işgal eden rejiminin tarihinde hiçbir zaman unutulmayacaktır. Filistin İslami Direniş Hareketi’nin askeri kolu olan Kassam Tugayları, 7 Ekim’de Siyonistlere karşı Aksa Tufanı operasyona başlayarak bu sahte rejimin 75 yıllık tarihindeki en büyük yenilgiyi yaşattı. Aksa Tufanı operasyonu karşısında son derece öfkeli ve tedirgin olan Siyonist rejim, Filistinlilere karşı soykırım örneği olan topyekun saldırılara başladı.
Siyonist rejim ve yetkilileri hem Aksa Tufanı operasyonu, hem de Gazze’de yaptıkları soykırım nedeniyle yoğun iç ve dış baskı altındadır. Son 26 yılda 16 yıldır Siyonist rejimin başbakanlığını yapan Netanyahu, şimdi de iktidarını sürdürmek için yaşanan son olaylarla ilgili olarak rejimin istihbarat ve güvenlik yetkililerini feda etmeye çalışıyor. Netanyahu, Siyonist rejimin güvenlik servisleriyle ilgili tweetini silmek zorunda kalsa da bu tweet, Netanyahu’nun Mescid-i Aksa fırtınasının siyasi kaderi üzerindeki etkilerinin farkında olduğunu gösteriyor.
Aksa Tufanı  ve Siyonist rejimin büyük istihbarat başarısızlığı, işgal altındaki topraklardaki siyasi bölünmeyi ve ayrışmayı azaltmadı üstelik bu bölünme ve ayrışma istikrarlı bir şekilde devam ediyor. Bu yüzden korsan rejim İsrail’in olağanüstü hal hükümetinin üyelerinden olan Benny Gantz şunu vurguladı: Netanyahu, 7 Ekim başarısızlığından istihbarat servislerinin başkanlarının sorumlu olduğu yönündeki suçlamalarını geri çekmeli.

Irkçı rejim başbakanı Netanyahu’nun görüşlerine yönelik bu eleştirilerin ana nedeni çeşitli faktörlerden kaynaklanmaktadır:
Öncelikle; eleştirilerde bulunanlar da Siyonist rejimin istihbarat başarısızlığını kabul ediyorlar ancak rejimin güvenlik ve istihbarat servislerini bundan daha fazla zayıflatmaması gerektiğine inanıyorlar. Aslında eleştiri yapanlar, başbakanın güvenlik servislerini aleni ve açık şekilde eleştirmesinin tartılmamış bir eylem olduğunu, bu eleştirilerin sözkonusu servislerde çalışanların moralini bozduğunu, bunun da çifte bir yenilgi olduğunu savunuyorlar.
İsrail rejimi muhalefetinin lideri Yair Lapid, Netanyahu’nun güvenlik servisleriyle ilgili tweetine yanıt olarak bunu sorumluluktan kaçma girişimi olarak nitelendirdi ve şunları yazdı: Netanyahu’nun sorumluluktan ve suçlamadan kaçma çabaları, ordunun güvenlik kurumlarını zayıflatıyor.
İkincisi; Eleştirmenler Netanyahu’nun bu açıklamasıyla iktidarda kalmaya çalıştığına inanıyor. Geçtiğimiz 11 ayda işgal altındaki topraklarda Netanyahu’ya karşı defalarca ve eşi benzeri görülmemiş gösteriler düzenleyen 100 binlerce protestocunun en önemli talebi Netanyahu’nun başbakanlıktan istifa etmesiydi.
Bu talep Aksa Tufanı operasyonu ile durmazken üstelik daha da arttı zira Siyonist esirlerin aileleri ve vatandaşların büyük bir bölümü, Gazze’deki katliamın durdurulmasını isterken tutukluların serbest bırakılması için çabalıyor. Fakat Netanyahu’nun kabinesi bu konuda ciddi bir adım atmadı ve yenilginin ciddiyetini azaltmak için başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere sivilleri öldürmeye devam ediyor.
Ancak görünen o ki Netanyahu hâlâ iktidarda kalmaya çalışıyor ve bu amacına ulaşabilmek için Aksa Tufanı’ndaki başarısızlığın sorumluluğunu da kabul etmemeye çalışıyor. Netanyahu’nun bu davranışı, Gazze savaşı biter bitmez işgal altındaki toprakların daha fazla siyasi bölünmeye sahne olacağını gösteriyor.