Şeyh Ekrem El Kabi: ABD’nin Yeni Ortadoğu planı başarısızlıkla sonuçlandı

  • 05 Ekim 2018
  • 1.353 kez görüntülendi.
Şeyh Ekrem El Kabi: ABD’nin Yeni Ortadoğu planı başarısızlıkla sonuçlandı

Lübnan’ın başkenti Beyrut direniş ekseninin zaferlerinin kutlandığı oturuma tanıklık etti ve burada konuşmacılar direniş ekseninin bölgede sultacı güçlerin komplolarının yenilgiye uğramasındaki rolüne değindiler.

Irak İslami Direniş Hareketi Nuceba Genel Sekreteri Şeyh Ekrem El Kabi Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta “Direniş eksenin zaferlerini anma” toplantısında yaptığı konuşmada direniş cephesinin aralıksız zaferleri “Yeni Ortadoğu” isimli planı başarısız bir sonuçla karşı karşıya getirdiğine vurgu yaptı.

Ortadoğu bölgesi son on yıllarda ABD’nin ciddi komploları ile karşılaşmıştır ki bunların en tehlikelisi bölge ülkelerini parçalama ve zayıflatma yolu ile Yeni Ortadoğu planı adı altında bölge için yeni harita çizmekti.

Bu doğrultuda bölge ülkeleri özellikle son yıllarda batı ülkelerinin komplocu ve fitneci girişimlerinin hedefinde olmuştur ve Yeni Ortadoğu planının eylem gücünü de siyonist rejim ve ithal edilen terör çeteleri oluşturuyordu. Bu komplocu planın ana bileşenlerinden biri bölge ülkelerini daha fazla parçalamak ve askeri seçeneklerle dehşet ve korku ortamı oluşturarak sultacı güçlerin amaçlarının gerçekleşmesidir.

Yeni Ortadoğu planına dair yayımlanan haritalara baktığımızda Lübnan, Irak ve Suriye bu şom planının hedef ülkelerini oluşturuyordu.

2006 yılında Siyonist rejimin Lübnan aleyhindeki 33 günlük savaşı sırasında, İsrail’in Lübanan’a karşı ateş püskürmesinde en büyük destek veren ABD’nin dönem dış işleri bakanı Kondaliza Rise bu savaşı bölgede yeni ortadoğu planının başlangıç noktası olarak değerlendirdi ve şöyle dedi:Lübnan’da vuku bulan olaylar Yeni Ortadoğu’nun doğum sancılarıdır.

Ancak Lübnan Hizbullah direniş hareketi karşısında İsrail rejiminin savaş makinesinin durdurulması ve İsrail’in yenilmezlik efsanesinin kırılması, bu rejimin askeri gücünün sorgulanmasına ve ABD’nin bu savaşla birlikte hayal ettiği arzuların tümünü suya düşmesine yol açtı.

ABD’nin İsrail’i desteklediği bu savaşın ardından, yeni Ortadoğu direniş olmadan ortaya çıkacaktı, ancak direnişin konumunu güçlendirerek yeni bir Ortadoğu yaratıldı.

Aslında bu konu ABD’nin bölgeyi Balkanlaştırma planını takip etme çabalarının başarısızlığını ortaya çıkardı.Birkaç yıldan beri planlanan Yeni Ortadoğu projesi Lübnan, Suriye ve Filistin’de başlayan ve Irak, Fars Körfezi ve Afganistan’daki NATO sınırlarına kadar yayılan huzursuzluk, istikrarsızlık ve şiddetin radikal bir yükselişi ile geliştirmeyi amaçlıyordu. Bu ayaklanma planı, ABD’nin doğrudan varlığı ve El Kaide, DAEŞ ve Nusra cephesi gibi tekfirci terör örgütleri ve kiralık Arap rejimleri kullanılarak Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da takip edildi.

Yeni Ortadoğu planının yürürlüğe geçme yollarından biri, birinci aşamada İsrail rejiminin güvenliğinin sağlanması hedefiydi ve bunun hayata geçmesi için etnik tartışmalar vasıtası ile kaos yaratmak , islam ülkelerini parçalamak ve sonunda da bölgenin enerji kaynaklarının kontrolünü ele geçirerek yüce islam dinini izole etmek gibi hedefler ön planda tutuluyordu.

Gerçi ilk planlara ve hazırlıklara göre, İslam düşmanları yaptıkları işlerde özel bir beceriye sahip gibi görünüp her aldatmacayla durumu kendi çıkarları lehine tasarlayıp ilerletebilmişlerdi, ancak milletlerin olgu oluşturan cesareti ve azmi ve İslami direnişinin fedakarlığı Ortadoğu bölgesine karşı komplolar bir biri ardından başarısız kalmıştır.

Şimdi ise Amerikan yeni muhafazakar şer grubu kendi şanslarını bir kez daha denemek istiyor ve bölgenin yeniden yapılanma ve güvenlik düzenlemeleri ile kendi çıkarları ve başarısız teröristlerin yeniden inşası ile yeni bir mekanizma hazırlamaktadır.

Bu bağlamda Donald Trump’ın “Amerikan yüzyılı anlaşması” planının dikkate alınması, bölgedeki İslami direnişin yeni komplolara karşı uyanık olmasını gerekli kılmıştır.

Başkan Trump geçen yıl Riyad ziyareti sırasında “Arap NATO”su olarak bilinen bölgesel güvenlik bir yapıdan söz ederek bunu sözde terörizm ve İran’ın bölgedeki nüfuzu ile mücadele için olduğunu iddia etti, fakat asıl amaç ise Arabistan tarihinin en büyük silah satışını gerçekleştirmekti.Hiç kuşkusuz Washington’un bölgedeki hedefleri ve planları doğrultusunda kullanılacak olan Arap NATO’su sadece bölgesel gerginlikleri arttırmakla kalmayıp, Fars Körfezi güney kıyı Arap ülkeleri arasındaki ihtilaflar ve tefrikalar ayrıca Arap dünyasına liderlik konusunda Arabistan ve Mısır arasındaki rekabet nedeni ile tamamen faydasız ve işlevsiz olacaktır.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.