Seyyid Hasan Nasrallah: Rusya hiçbir zaman ‘Direniş Ekseni’nin bir parçası olmamıştır

Hizbullah Genel Sekreteri, İsrail’in nükleer tesisleri ve nükleer başlık depolarının tam listesi elimizdedir, dedi.

Seyyid Hasan Nasrullah konuşmasına şöyle devam etti: İsrail rejimi savaşın kendisine çok ağıra mal olacağını iyi biliyor. İsrail’in Lübnan’a yapacağı her saldırı maceracı bir tutum olup oldukça maliyetli ve sonucu belirsiz olacaktır.

İsrail Amerika’nın izni olmadan saldıramaz

Hizbullah Genel Sekreteri konuşmasına şöyle devam etti: İsrail Amerika’nın onayı olmadan savaşa giremez. Geçmiş tecrübeler de şunu gösteriyor ki 2006 yılındaki savaş Amerika’nın önceki Cumhurbaşkanı Corc Bush’un isteği üzerine, Ortadoğu’nun haritasının değiştirmek amacıyla başlatıldı. Obama devletinin savaş izni vermesi çok uzak bir ihtimaldir; çünkü bu devlet görev süresinin sonuna yaklaşmaktadır.

Bazı Araplar, İsrail, bazı kurumlar ve casuslar için çalışmaktadır ki bu kurumlar malumdur.

Direniş füzeleri İsrail’in her noktasını vurabilir

Seyyid Hasan Nasrullah konuşmasına şöyle devam etti: İsrailliler, direnişin elinde faal halde bulunan bir şok füzenin olduğunu ve bunların işgal altındaki Filistin topraklarının her noktasına ulaşabileceğini biliyorlar.

Biz, toprak, millet ve vatandaşlarımızın korunmasını hedefleyen bir savaştan söz ediyoruz. Nitekim İsrail altyapıları yok etmekten ve Lübnan’ı 300 yıl öncesine döndürmekten söz ediyor, biz de zayıf olmadığımızı vurguluyoruz.

Tek sorun Hayfa’daki amonyak ambarları değildir, orada başka fabrikalar da var.

Anlaşılan o ki İsrail, Arap devletlerinden bazı garantiler ve sözler almıştır ve ya Arap rejimlerine hüsnü zanda bulunuyor ve onların gerçek füzelerle İsrail’e saldırmayacağından emin. Bu yüzden petrokimya fabrikaları, biyolojik merkezler, nükleer tesisler, nükleer atık ambarları ve nükleer başlıkları şehirlerin içinde veya yakınında yapıyor ve bunlardan bazıları şehirlere bitişik durumda.

Eğer İsrail bizim altyapılarımıza saldırırsa biz de bunları hedefimize alırız; biz düşmana karşı koymak için her hedefi vurabiliriz.

Faraza biz bu hedefleri vurursak Siyonist rejim nereye gidecektir. Bu merkezler şehirlerin içinde olduğuna ve bizim de onları vurma hakkına sahip olduğumuza göre, İsrailliler bunun hesabını yapıyorlardır.

Seyyid Hasan Nasrullah konuşmasının devamında şu uyarılarda bulundu: Lübnan aleyhine başlatılacak her savaşa hiçbir zaman sınırlaması ve kırmızıçizgi olmadan gireriz. Direniş, İsrail ve bazı Arap ülkeleri tarafından hedefe konmuş durumdadır. Biz Allah’a tevekkül ederek ciddi bir şekilde çalışmaktayız, ama savaş ihtimalini uzak görüyoruz… elbette biz işgal altındaki Filistin topraklarının her noktasını vurabiliriz.

Rusya güçlerinin Suriye’den çekilmesi

Hizbullah Genel Sekreteri Rusya’nın güçlerinin bir bölümünü Suriye’den çekme kararı hakkında isr şunları söyledi: Dünya genelinde bazıları, Rusya’nın Suriye’ye girme konusundaki kararını beklenmedik bir hamle olarak nitelendirdiler; ama bu konu Suriyeli ve İranlı yetkililer tarafından incelenmişti ve bizim bundan haberimiz vardı. Putin Suriye’ye girme kararı aldığında bu konu Suriye ve İran için beklenmedik bir karar değildi, bu en üst düzeyde incelenmişti.

Rusya güçlerinin büyük bir bölümünü Suriye’den çekti. Rusya, kaybedilen toprakların geri alınması ve dengelerin değiştirilmesi için Suriye ordusuna ve direniş hattına yardım etmek için güçlerinin bir kısmını Suriye’ye soktu. Ama Türkiye Rus savaş uçağını düşürünce Rusya hiçbir Türk uçağının Suriye hava sahasına giremeyeceğini ilan etti. Türkiye ve Rusya arasında bir çatışma çıkma ihtimali vardı. Bu yüzden Rusya önceden yapılan anlaşmaların aksine Suriye’ye fazladan güçler gönderdi. Türkiye şartlara uyunca sorun giderildi ve şimdilik bu güçlerin Suriye’de bulunmasının bir gerekçesi kalmadı.

Irak, Rusya, Suriye ve İran üst düzey komutanları, dışişleri bakanlıkları ve diğer mesuller arasında yapılan müzakereler sonucu bu ülkelerin temsilcilerinin katıldığı bir operasyon merkezi Bağdat’ta kuruldu.

Rusya ile dorudan irtibat halindeyiz. Ama bu ülkeyle askeri ve siyasi stratejik müzakerelere girmiyoruz. Bizim rolümüz yardım ve işbirliği çerçevesindedir ve bunun dışında da bir iddiamız yoktur. Rusya hiçbir zaman ‘Direniş Ekseni’nin bir parçası olmamıştır. Suriye’de çıkarlarımız kesişmiştir o kadar.

Amerika’nın Suriye’deki asıl hedefi

Hizbullah Genel Sekreteri şunları söyledi: Amerika kendi ve işbirlikçileri lehine olacak siyasi bir yol peşindedir. Amerika’nın hedefi Suriye nizamını değiştirmek ve bu ülkeye musallat olup onu emri altına almaktır.

İran ve Suriye de siyasi bir çözüm peşindeler, ama karşı taraf şiddetle buna muhalefet etmektidir.

Amerika Suriye’de askeri yolların çözüm olmadığını anlamış durumda ve onun tek çaresi Nusra ve İşid.

Siyasi çözüm dışarıdan Suriye’ye dikte edilmemelidir, bu konu Suriyelilere bırakılmalıdır.

Arabistan Suriye’de siyasi çözüme muhalefet etmektedir

Seyyid Hasan Nasrullah, Türkiye’nin Arabistan’la mukayesesinde Beşşar Esad’ın gitmesi hususundaki şartlar konusunda daha gerçekçi olabileceğine vurgu yaparak şunları söyledi: Suudi Arabistan Suriye’de siyasi çözümün ilerlemesine engel olmaktadır. Şartların düzeyini yükselterek meseleleri daha da karmaşık yapmaktadır.

Arabistan 2005 yılından beridir direnişi yok etme peşindedir ve bunun için yüklü miktarlarda harcamalar yapmıştır.

Arabistan’ın Suriye, Irak ve Yemen’deki projeleri yenilgiye uğramıştır. Bu ülke Saddam’ın savaşı sırasında İran’ı yok etmek için İran aleyhine 200 milyar dolar para harcamıştır.

Arabistan İran’ın nükleer anlaşmasına karşı çıkmıştır ve müzakerelerin sonuçlanmaması için elinden geleni yapmıştır ve onun icra edilmemesi için de elinden geleni yapmaktadır.

Seyyid Hasan Nasrullah konuşmasının sonunda Hizbullah’ın Suriye’den çıktığına dair ortaya atılan söylentilere değinerek, Suriye’den çıkmadıklarına vurgu yaptı ve Suriye’de hedefli bir şekilde bulunduklarını ve hedeflerinin Suriye devletinin İşid ve Nusra tarafından düşmesine engel olmak olduğunu söyledi.