Siyonist General: Tel Aviv’in İran’ın Nükleer Projesine karşı stratejisi tamamen çöktü
Siyonist bir general, İsrail’in İran’ın nükleer projesine karşı koyma stratejisinin tamamen başarısız olduğunu ve çöktüğünü itiraf etti.
Siyonist rejim ordusunun askeri istihbarat şubesi eski başkanı Orgeneral Tamir Hayman, Haaretz gazetesinin bugünkü Pazar sayısında yaptığı söyleşide; Netanyahu, Naftali Bennett ve Yair Lapid’in farklı kabineleri tarafından yönetilen İran’ın nükleer projesine karşı Tel Aviv’in stratejisinin tamamen çöktüğünü kabul etti.
Siyonist rejimin bu istihbarat generaline göre, İsrail’in 2015’ten bu yana İran’ın nükleer davasındaki stratejisi entegre ve uyumlu hale getirilmedi ve aynı zamanda İran’a yönelik yaptırımları yoğunlaştırmayı başaramadı ve İran’la nükleer anlaşmaya alternatif bir anlaşmaya yönelik çabaların yönünü de değiştiremedi.
Hyman, bu konuşmanın başka bir bölümünde; ABD’nin 2018’de nükleer anlaşmadan çekilmesinden bu yana gündeme gelen ağır ekonomik yaptırımlar stratejisinin uygulanmasının İran’ın özellikle nükleer programlarını ilerletme konusunda zayıflamasına yol açamayacağını vurguladı.
“İran’a uygulanan siyasi ve ekonomik tecrit programı bile gerçek değildi ve İran bugün Rusya ve Çin’in ekonomik desteğinden yararlanıyor, bu yüzden aslında İran kendini gerçek yaptırımlar altında hissetmiyor.” sözlerine ekledi.
Siyonist istihbarat teşkilatlarının gizli raporlarından geniş bilgiye sahip olan Hyman’ın itiraflarına göre, İsrail’in ABD hükümetini İran’a karşı gerçek bir askeri saldırı gerçekleştirmeye ikna etme çabaları başarısız oldu ve Amerikan Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından kısa bir süre önce yayınlanan Amerikan stratejik belgesini okuyan herkes, Amerikalıların askeri güçlerini İran rejimini devirmek için kullanma niyetinde olmadığı sonucuna varacaktır. Bunu kamuoyuna duyurdular ve dünyadaki jeopolitik durumu anlayan herkes, ABD’nin Ortadoğu’da yeni bir savaş başlatma niyeti olmadığı sonucuna varacaktır. Bu nedenle, İsrail’in ekonomik yaptırımlar ve Amerikan askeri saldırıları olmak üzere iki ilkeye dayanan stratejisinin çöktüğü ve bu stratejinin artık dışarıda var olmadığı söylenebilir.
Siyonist rejimin bu istihbarat generali, konuşmanın bir başka bölümünde Siyonist rejimin İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırı iddiasına atıfta bulunarak şunları vurguladı: “İran’ın nükleer tesislerine saldırmaktan bahsettiğimizde, bu bir nükleer santrale saldırmak anlamına gelmiyor, Irak’ın nükleer santralinin veya Suriye’nin Deyrizor’daki nükleer santralinin önünde değiliz ama İran’ın nükleer projesi, Suriye ve Irak’taki olaylardan edinilen deneyime dayanılarak şekillendi ve eğer böyle bir şey yapmak istiyorsak İran’la savaştan başka bir şey ifade etmeyecek onlarca noktaya ve tesise yönelik bir saldırıyı gündeme almalıyız. Hizbullah’ın da katılımıyla bölgesel bir savaşa dönüşebilecek bir savaş olacak.”
Yaygın ve topyekûn bir savaş konusunun İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine karşı herhangi bir eylemde bulunmasını engellemeye yettiğini vurguladı, çünkü böyle bir saldırı Hizbullah’ın İsrail’e karşı füze kabiliyetini harekete geçirebilir ki bu İsrail vatandaşları için açık ve net bir yetenektir.
Şu anda Siyonist rejimin Ulusal Güvenlik Araştırma Merkezi’nde önemli bir görevde bulunan Hyman, bu konuda İsrail’in işgalinin İsrail ve planları için olumsuz sonuçlar doğurabileceği sonucuna vardı.