Siyonist Rejim’in nükleer programı, küresel toplumun kaygı kaynağıdır
İran’ın Viyana Temsilcisi, Siyonist Rejim’in sahip olduğu nükleer kapasitesinin askeri boyutlarının ispatlanmasıyla küresel toplumun kaygı kaynağı haline dönüştüğünü açıkladı.
Dün Viyana’da gerçekleşen Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun 61. genel oturumunda Ajans’ın Ortadoğu’daki koruma önlemleri tasarısı sunulup üyelerce onaylandı.
123 ülkenin verdiği evet oyu ile ABD ve Kanada’nın çekimser ve Siyonist Rejim’in karşıt oylarıyla üyeler tarafından onaylanan bu tasarı, Siyonistlerden NPT’ye üye olmayan tek ülke olarak bu sözleşmeye katılıp nükleer tesisatlarını Ajans’ın koruma önlemleri kapsamına almasını istiyor. Oturumda ilaveten Siyonist Rejim’in nükleer kapasitesi de masaya yatırılırken Bağlantısızlar Hareketi’ne üye ülkelerin bu konudaki ortak tavrı da Venezuela temsilcisi tarafından okundu.
İran’ın Viyana Daimi Temsilcisi Rıza Necefi yaptığı konuşmada, Siyonist Rejim’in sahip olduğu nükleer kapasitesinin askeri boyutlarının ispatlanmasıyla küresel toplumun kaygı kaynağı haline dönüştüğünü açıkladı.
Necefi, Siyonistlerin uluslararası toplumun kaygılarını göz ardı ederek nükleer silahları durdurma sözleşmesine katılmamasına işaret ederek, bu rejimin ABD ve Batı’nın desteğiyle küresel yasalara ters bir şekilde meşru olmayan nükleer programını geliştirmeye çalıştığının altını çizdi.
Necefi bazı Batılı ülkelerin bu konuda uyguladığı çifte yönlü davranışını eleştirerek, terör, şiddet uygulama ve işgalcilikle dolu bir geçmişe sahip siyonist Rejim’e nükleer teçhizatların sevk edilmesinin küresel barış ile güvenliğe oluşturduğu tehditlerden dolayı derhal durudurulması gerektiğini bildirip şöyle dedi: Ortadoğu’da nükleer alanda faaliyet gösteren birçok bilim adamının İsrail destekli teröristler tarafından terör edildiği bir koşulda bu ülkenin nükleer uzmanları, bazı diğer ülkelerin tesisatlarına ulaşabilmektedir.