Yemen Direnişi, Suudi Arabistan’ın toprak bütünlüğünü sarsıyor
Her ne kadar Suudi Arabistan, büyük sandıklarının imtiyaz yoluyla elitlerine sunduÄŸu milyarlarca doların arkasından ülkede kontrol ve siyasi güveni temin edebilmeye devam edebilse de, krallığın planlarında teokrasisine karşı Yemen DireniÅŸi’nin bir abide dikmesi hiçbir zaman olmadı… ve DireniÅŸ’in yaptığı tam olarak bu oldu.
Bütün engellere raÄŸmen, bütün ülkelerin en yoksulu, halkların en mazlumu, silahlarının gücüyle birden fazla askeri süper gücü savuÅŸturmayı baÅŸardığı gibi, özgürlük meydan okuması için El Suud’un sınırlarını çiÄŸnemeyi de baÅŸardı.
Savaşın ateşlerinin bir araya getirmesiyle bir ulus-devlet olarak Yemen, en saygıdeğer devrimcisinin baş kaldırısıyla yeniden doğdu. İktidar koridorlarının uzağında, ülkesinin insanlarının kalbine egemenlik ve onur duygularını yeniden aşılayan adam bu: Şeyh Abdülmelik el-Husi.
Bugün Yemen, bir çok-uluslu askeri koalisyonun çizmeleri altındaki kabuÄŸu kırılmış bir ülke olarak deÄŸil, zulme karşı büyük bir direniÅŸ durumunda olan bir ülke olarak duruyor. Her ne kadar pek çok kiÅŸi Yemen’in savaşında insanlığın zulme karşı mücadelesini görüp kabul etse de, halen pek çok kiÅŸi, yüzeysel zenginlik alametlerinin yargılarını gölgelemesine izin veriyor. Evet Yemen yoksul, az geliÅŸmiÅŸ bir ülke ve eski günleri arayacak hale geldiÄŸi ileri sürülebilir… Fakat hâlâ geleceÄŸi iltifatı hak ediyor.